Birbirinizi kadın ve erkek olarak gördüğünüz gibi birer insan olarak da görebiliyor musunuz? Yoksa evliliğinizin temelinde sürekli bir "karı" ve "herif" ilişkisi mi yer alacak?
Hop oturup hop kalktığım, harika bir tesbit, ne güzel ne nahif ifade etmiş dediğim, ah bu kitabı büyütüp ilan panolarına assak diye heyecanladığım bir kitaptı. Ne mi anlatıyor? Bu çağın en büyük açmazlarını, bu dünya insanına kurulan büyük oyunu "etrafını cami,ağlarını mani" toparlıyor, temellendiriyor,maddeliyor. Bunu yaparken dellillerle,maddelerle,makalelerle. Iskembei kübradan bu oyunun arkasinda Abd var geyiğine girmeden. En genel hatlarıyla kitabın ana başlıklarını veriyorum:
1.Kadim terbiye sisteminin çökertilmesi
2.Kadın hakları derken "erkek kadın" yaratma projesi
3. Baba otoritesinin kasıtlı olarak yıktırılması
4.Escinsel hayat tarzi ve her türlü cinsel sapkınlığın küresel çapta eş zamanlı artırılması
5.Toplumsal Cinsiyet ideolojisi
6. Üstel bir hızla artırılmış hayvan sevgisi
Modern dünyanın, sosyal medyanın bu maddelerin hepsine birer aması olduğunu ve bu amanın dünyayı küçükbir köy gibi kendi çekim kuvvetine tabi tuttugunu "muhafazakar" dile bilinen okullarda çalışan, küçük şehirlerde yaşayan bizler bile fark ettik,ediyoruz. Peki bu amaların vardığı/varacağı yer ne olacak? Bunlar birer komple teorisi değil, hızlandırılmış bir filmin içindeyiz adeta...Okuyalım, mutsuz ve karamsar olmak için değil neyle savaşmamız gerektiğini bilmek için okuyalım.
1960'ların başkaldırısı kapitalist devletlere ve onların sistemi ayakta tutan, tercihleriyle belirleyici olan ebeveynlere karşıdır. Baba ve onun takım elbiseli ve kravatlı munis vatandaşlığı, devletin ordusunun bir "erkek gibi" savaşarak ülkesini "hayali düşmanlar"dan koruması aslında buzdağının görünmeyen kısmında var olan öfke nedenidir.
Maçoluk kadın gibi gözükmelisin diyor. Bir erkek nasıl isyan edebilir ki? Babandan daha ciddi bir takım giyerek mi? Ancak cinsiyetini değiştirirsin. Beni etkileyen bir hayran görüşü dergilerden birinde çıkmıştı:
"Yapılacak en maço şey kadınsı olmaktır; çünkü bunu yapmak cesaret ister" diyordu.
Maden Dulları
Bir bayram gününde tanıştım Hasan Dayı ile Tonya’da. Biraz sohbet ettikten sonra bana kendi yazdığı iki kitabı imzalayarak hediye etti. Maden Dulları’nı erkek arkadaşımın bahsetmesi vasıtasıyla biliyordum fakat okuma fırsatım olmamıştı. Öyle mutlu oldum ki Hasan Dayı’nın hediye etmesine, hemen sarıldım kitabıma.
Kitapta, Tonya’dan
Bülent Görür Yılın en uzun gününden herkese merhaba,
İlk öykü kitabı #ahmakıslatan ile okuyucusuyla buluşan sevgili Bülent Bey @cua_gezerken şimdilerde yeni kitabı #sarıkanat ile bizlerle.
Sarıkanat sekiz öykünün yer aldığı ilk kitabında olduğu gibi #tolgameriç in editörlüğünü üstlendiği bir kitap.
Teşvikiye Camii, isimli öyküsü ölümle düğümün iç