Çok değerli bir hocamın güncel olaylara yönelik değindiği bir konuda yaptığı birkaç yorumu paylaşmak istiyorum sizinle. Malum hemen her gün televizyonlarda eksik olmayan kadına yönelik şiddet eğilimli haberler izliyoruz, duyuyoruz, üzülüyoruz, kınıyoruz. Hiç olmamasını dilerken daha da arttığını görüyoruz. Bilinçli davranmaya çalışırken kendimizde hatalı söylemlerde bulunuyoruz. ''Kadına şiddet'', ''Dayak yiyen kadın'', ''Şiddete maruz kalan kadın''.. vs. vs. Çoğu zaman bende bu yanlışa düşüyorum ve kullanıyorum bu cümleleri. Hocamın bu noktada söylediği şey ise: '' Kadına şiddet'', 'Dayak yiyen kadın'' bu tarz söylemler bilinçaltınıza kadının aşağılandığını düşüncesini yerleşmektedir. Her şeyden önce şunu anlamak gerekir ki dayak yiyen kadın yoktur. Dayak atan erkek vardır!''
'Okumadığımız İçin Televizyonlarda Saatlerce Evlendirme Programı İzliyoruz'
(Biraz uzun ama lütfen okuyun.)
Tiyatro ve sinema oyuncusu Sümer Tilmaç, bilgi sahibi olunmadan fikir sahibi olunamayacağı, fikir sahibi olmak için de bol bol kitap okumak gerektiğini söyledi. Tilmaç, "Bizim en önemli sorunumuz okumamak. Kitap okumadığımız için
İdealler, İdealleştirmeler ve Bunların Politik Sonuçları
İdeallerin ezenin idealleştirilmesiyle oluştuğu bir dünyada
idealler ne anlama gelir? İyinin peşinde olduğumuza inanırız,
ama kendimizi inkâr etmemizi sağladığı için aslında
bağımız kötüyledir. Ezene dair olumlu imgeyi koruyabilmek
için içimizdeki bu kurbanı inkâr etmek zorunda
Erkeğin yeni rolünü kabul etmediği ve direnç gösterdiği ailelerde karı koca arasında güç savaşı başlıyor. Güç savaşı çoğu zaman kadına şiddete dönüşüyor. Toplumda ve medyada kadına şiddet uygulayan erkeklerin eğitimsiz, kültürsüz, maganda tipler olduğuna dair bir önyargı var. Trakya Üniversitesi Edirne Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı tarafından yapılan bir araştırmanın sonuçları bunun doğru olmadığını gösteriyor. Araştırmaya göre üniversite mezunlarının % 24'ü kadınlara şiddet uygularken, bu oran hiç eğitim almamış erkeklerde % 2'lerde kalıyor.
.Biz İnsanoğlu nedense dürüst ilkeli bireyleri ya iftira atarız ya/da kötüleriz hiç tebrik denen unsurdan bi haberiz; batı kültürü bile o kadar metiyeler düzülmesine rağmen katı kuralların işlenmesine borçludur medeniyetlerine;İslami yaşam biçimi eskiye rağmen günümüze bile ışık tutabilecek silsile içerisinde uyarlanabilecek yasalar içerir burada net bir gözlem yapacak ise herhangi birinizin telkinine kulak asmadan olduğu gibi düşüncelerimizi zikretmemiz gerekir günümüz İslami anlayış yamalı bohça gibi haliyle toplum nezlinde tepkiye neden olabiliyor Laik yaşam şekli bile dayatmalar yüzünden başarısızlığa uğramıştır sakın ola İslamiyetdeki kadın konusunu usunuza getirmeyin çünkü uzun yıllar insanlığın sorunu olmakla beraber İslamiyetin bunla bir ilgisi yoktur zaten hep hurafe bilgilerde geçer kadına şiddet konu öyle basit olduğu kadarda öyle zorki anlatılması, algılanması çok zor şimdi burda kime neyi anlatacağız yukarı tükürsek bıyık aşşağı tükürsek sakal en iyisi tamamen traşlanmak bu konularda öyle söylemem gereken sözler var ki gel gelelim sevdiğim saydığım şahsiyetler var üç günlük dünya içinde değmez toplumların barış huzur ve sağlıklı yaşayabilmesi için belli bir yasa silsilesinin olması gerekir adı sanı ne olursa olsun yada neye dayanırsa dayansın o çerçeve içerisinde bireyin şartlar ne olursa olsun uyması gerekir şimdi şapkamızı önümüze alıp onu bunu suçlamak yerine hatalarımızı bulmamız gerekir diye düşünüyorum.
*Kadınların partisi ak parti (!)
“Bir tane kız mıdır, kadın mıdır bilemem."
Tayyip Erdoğan / Dilşat Aktaş hakkında.
- “Kadına şiddet abartılıyor."
Tayyip Erdoğan / Son 7 yılda %1400 artan kadın cinayetleri hakkında.
- “Ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum."
Tayyip Erdoğan / Kadın dernekleri ile yaptığı toplantıda.
-
"Oğlum 20 senelik evliymişsin ama hata yine senin. Vuraydın götüne gideydi dedi" diyor.
Bunu hakim diyor, doğruysa eğer. Kadına saygısızlık o kadar içimize işlemiş ... Kadın kıçına tekme vurulacak, gönderilecek, öldürülecek bir cadı, zavallı bir yaratık, bir fazlalık. "Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeye
ceksin" diyen yine bir hakim değil miydi?Gündelik konuşmaların içinde, atasözlerinde kullana kullana bütün bu tanımlamalara alışmışız. Aslında ben de dahil hepimizin içine işlediğini düşünüyorum. Sanki hepimiz içten içe kadının şiddet görmesinin sıradanlığına, orospuluğun cezasına, namusa, bekarete, kadını kısıtlayan ne varsa
her şeye, gel önümden geç diyoruz.
sayfa 140-141Kitabı okudu
