Usta kalem Stefan Zweig bu iki öyküsünde iki karakteri derinlemesine tahlil ediyor. İlkinde toplumun genel ahlak kurallarını sorgulayarak, tutkularının esiri olmuş bir adamı ve onun peşinden anlaşılmaz bir duyguyla giden bir kadının pişmanlığını anlatıyor. İkincisinde varını yoğunu ailesine harcamış bir ihtiyarın anlatamadığı, başkalarının anlaması gerektiği içinde ki derdin büyüyerek yüreğini tükettiğini resmediyor.
Çok akıcıydı ve bazı bölümlerinde gerçekten etkilendim.Birbirlerinden tamamen farklı dört kadının Küçük Mucizeler Dükkanı'nda kesişen yolları ve sorunlarını çözmeleri.Anlatımı güzel ve samimi diyebilirim.
ÇÖLDE BİTEN RAHMET AĞACI
M. NİHAT MALKOÇ
Adı pek bilinmeyen kıymetli yazarlarımızdan biridir Safiye Erol. Yeni nesil, ne yazık ki, bu ismi pek hatırlamaz. Aslında o, kaleme aldığı birbirinden değerli romanlarıyla ve hikâyeleriyle edebiyatta yer edinmeye layık bir isimdir. Merhume Samiha Ayverdi’nin deyimiyle Safiye Erol “dürüst, hamiyetli,
Saç öylesine kişiseldi ki. Bir kadın saçını giyer, onunla uyur. Saç koku, renk ve doku içerir. Bir kadının özünü. Bir erkeğin bu kadar mahrem bir parçasına sahip olduğunu öğrenince, Catherine'in dehşete kapılmasına şaşmamak gerekiyordu.