Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
331 syf.
·
Puan vermedi
Jose Saramago imzalı Körlük, insanlığın sınırlarının aşıldığı oldukça etkileyici romanlar arasında yer almaktadır. 1998 Nobel Ödülü’nü kazanmış olan roman, dünyadaki olası vahşeti oldukça edebi bir şekilde gözler önüne seriyor. Kitabın girişinde yazan “Bakabiliyorsan gör, görebiliyorsan fark et!” sözü, aslında kitabın özeti şeklinde.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,7bin okunma
Kapitalist üretim biçimi geliştikçe, kadınlar bir tür tecrit durumuna sürüldüler, aile hücresine hapsedildiler ve her açıdan erkeğe bağımlı hale geldiler. Özgür ücretli kölenin yeni otonomisi kadını inkâr etti ve kadın kapitalizm öncesi kişisel bağımlılık aşamasında kaldı, ancak bu kez geniş ölçekte daha toplumsallaşmış üretim baskın olduğu için kadının içinde bulunduğu koşullar daha da vahşi hale geldi. Kadının belirli şeyleri yapma, bazı şeyleri anlama konusundaki yetersizliği, kadınların tarihinden kaynaklanır ve bu tarih pek çok bakımdan özel ESN sınıflarındaki "geri zekâlı" çocukların tarihine benzer. Kadınlar doğrudan toplumsallaşmış üretimden koparılıp eve kapatıldığı ölçüde, mahalle dışındaki tüm sosyal hayat olanaklarından mahrum bırakıldı ve bu nedenle toplumsal bilgi ve eğitimden yoksun kaldılar. Kadınlar endüstriyel ve diğer kitlesel mücadeleleri kolektif olarak örgütleme ve planlama deneyiminden mahrum bırakıldığında, temel eğitim kaynağından, toplumsal ayaklanma deneyiminden de dışlandılar. Ve bu deneyim, kendi becerilerinizi, yani kendi gücünüzü ve yeteneklerinizi, sınıfınızın gücünü öğrenmenin başlıca yoludur. Dolayısıyla, kadınların kendisi gibi sıkıntı çeken diğer kadınlardan tecrit edilmesi, kadın yetersizliği mitinin hem toplum hem de kendileri tarafından onaylanmasına neden oldu.
Reklam
80 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Günah Problemi
Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Andre Gide, bir keresinde "Sadece tekrar tekrar okunmak için yazıyorum," demiş. Gayet mantıklı bir hedef, zira en iyi romanlar kendini tekrar tekrar okutabilenlerdir. Benim için bu tarz romanların başında
Suç ve Ceza
Suç ve Ceza
gelir. Her ne kadar beğenmiş olsam da Pastoral Senfoni'yi bu kategori içine katamıyorum.
Pastoral Senfoni
Pastoral SenfoniAndré Gide · Varlık Yayınları · 19674,536 okunma
Cinselliğin tecrit edilmesi çoğunlukla psikolojik değil de toplumsal baskının bir sonucu olarak oluştu ve her şeyden önce iki şeyle ilgiliydi: kadının cinsel duyarlılığının hapsedilmesi veya inkarı ve genelde erkek cinselliğinin problematik olmadığının kabulü.
Bizans:Yaşayan Fosil
Şehirlerde kilisenin sıkı ahlakçılığı ‘kadının ciddi olarak tecrit edilmesi anlamına geliyordu. Hiçbir saygıdeğer kadın sokaklarda peçesiz dolaşamazdı’.Ama öte yandan fahişelik de oldukça yaygındı.
Saplantı Olarak Modernlik
Cinsellik, anneliğin icat edildiği ve kadınsal alanın temel bir bileşeni olduğu süreçlerin bir parçası olarak tecrit edildi ve özelleştirildi. Cinselliğin tecrit edilmesi çoğunlukla psikolojik değil de toplumsal baskının bir sonucu olarak oluştu ve her şeyden önce iki şeyle ilgiliydi: Kadının cinsel duyarlılığının hapsedilmesi veya inkârı ve genelde erkek cinselliğinin problematik olmadığının kabulü.
Sayfa 174Kitabı okudu
Reklam
208 syf.
·
Puan vermedi
·
7 saatte okudu
Bonsoir ! Mahremiyetin Dönüşümü Modern toplumlarda cinsellik, aşk ve erotizm.. Yazar Freud- Faucault gibi filozofların düşüncelerinden başlayarak, seksolojiyi yeniden ele alıyor.. Sadece doğal ve sürecinde çoğalma olan 'birlikte olma' nın, aşk ve romantizme evrilme süreci, mümkün olan tüm değişim sebepleri sırasıyla, örnek ve açıklamalarla
Mahremiyetin Dönüşümü
Mahremiyetin DönüşümüAnthony Giddens · Ayrıntı Yayınları · 2014207 okunma
"Cinselliğin tecrit edilmesi çoğunlukla psikolojik değil de toplumsal baskının bir sonucu olarak oluştu ve her şeyden önce iki şeyle ilgiliydi: kadının cinsel duyarlılığının hapsedilmesi veya inkârı ve genelde erkek cinselliğinin problematik olmadığının kabulü."
Sayfa 174 - ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
Kadının Yetersizliği Mitini Onaylamak
Kapitalist üretim biçimi geliştikçe, kadınlar bir tür tecrit durumuna sürüldüler, aile hücresine hapsedildiler ve her açıdan erkeğe bağımlı hale geldiler. Özgür ücretli kölenin yeni otonomisi kadını inkâr etti ve kadın kapitalizm öncesi kişisel bağımlılık aşamasında kaldı, ancak bu kez geniş ölçekte daha toplumsallaşmış üretim baskın olduğu için kadının içinde bulunduğu koşullar daha da vahşi hale geldi. Kadının belirli şeyleri yapma, bazı şeyleri anlama anlama konusundaki yetersizliği, kadınların tarihinden kaynaklanır ve bu tarih pek çok bakımdan özel ESN sınıflarındaki "geri zekâlı" çocukların tarihine benzer. Kadınlar doğrudan toplumsallaşmış üretimden koparılıp eve kapatıldığı ölçüde, mahalle dışındaki tüm sosyal hayat olanaklarından mahrum bırakıldı ve bu nedenle toplumsal bilgi ve eğitimden yoksun kaldılar. Kadınlar endüstriyel ve diğer kitlesel mücadeleleri kolektif olarak örgütleme ve planlama deneyiminden mahrum bırakıldığında, temel eğitim kaynağından, toplumsal ayaklanma deneyiminden de dışlandılar. Ve bu deneyim, kendi becerilerinizi, yani kendi gücünüzü ve yeteneklerinizi, sınıfınızın gücünü öğrenmenin başlıca yoludur. Dolayısıyla, kadınların kendisi gibi sıkıntı çeken diğer kadınlardan tecrit edilmesi, kadın yetersizliği mitinin hem toplum hem de kendileri tarafından onaylanmasına neden oldu.
Sayfa 27 - OtonomKitabı okudu
Günümüz Türk toplumunda görülen bir başka hastalıklı davranış da kadının sosyal hayattan tamamen tecrit edilmesi ve bunun İslam dininin bir emri olarak zihinlere işlenmeye çalışılmaktadır.
Sayfa 16
Reklam
Teknolojik yenilikler gerekli emek miktarını azaltabilir ve endüstürideki işçi sınıfı mücadelesi boş zaman elde etmek için bu yenilikler kullanılabilir, fakat bu ev işi için geçerli değildir; kadınların en azından doğurmak, çocuk büyütmek ve çocukların sorumluluğunu üstlenmek için tecrit edilmiş olarak kalması gerekir. Günlük ev işlerinin aşırı mekanik olması kadına hiç boş zaman bırakmaz. Kadının her zaman işi vardır, çünkü çocuk bakacak ve onları büyütecek bir makine yoktur.
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.