_Psikolojik Harp_ İkna, Hipnoz, Büyü, Algı...
_Psikolojik harp, dünyanın en güçlü silahıdır. İnsan zihnini biçimlendirme sanatıdır. Aldatmadır, hiledir, düşünceleri manipüle etmek ve zehirlemektir. Düşmanı suya götürüp susuz getirmektir. Var olmayanı varmış gibi göstermek, var olanın zihinlerde reddedilmesini sağlamaktır. Başkalarının etkisi altında oldukları halde kendi iradeleriyle hareket
144 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Herkese merhaba,Burcu Özdemir’in Sovyetler Birliğinde Komünist Kadın Hareketi isimli kitabından bahsetmek istiyorum. Sovyetler Birliği, kadın özgürlüğü meselesini, yasal zeminde tanınan ayrıcalıkların ötesine taşıyabilmiş tek ülkeydi.” Kadın meselesinde en radikal fikirlerin hayata geçirilmesi, kadın hareketinin giderek büyüyen işçi hareketiyle ve
Sovyetler Birliği'nde Komünist Kadın Hareketi
Sovyetler Birliği'nde Komünist Kadın HareketiBurcu Özdemir · Yordam Kitap · 202126 okunma
Reklam
"Kadınlar bugün hâlâ çok eşitsiz ve özellikle de siyasal temsil işlevlerine ulaşımın onlar için çok zor olduğu bir toplumda yaşıyor."
169 syf.
10/10 puan verdi
·
36 günde okudu
Sessiz çığlıklar
İncelemeye başlarken Ataerkillik kavramına giriş yapmam gerekiyor. Ataerki kavramı, "erkeklerin kadınlar üzerinde egemenlik kurduğu, onları sömürdüğü, baskı altına aldığı toplumsal yapı ve pratikler bütünü"ne karşılık gelir. Ataerkil ideoloji ise daha ilk şekillenme aşamasından itibaren erkeği rasyonellik (akıl/zihin), uygarlık ve kültür
İslam'ın Bilinçaltında Kadın
İslam'ın Bilinçaltında KadınFatima Mernissi (Fetna Ayt Sabbah) · Ayrıntı Yayınları · 199537 okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Ezilende Dirilen Efendi: En Mavi Göz Ahmet İlhan 08 Şubat 2020 Kolonyalizm üzerine çalışmalar yapan Ania Loomba, Kolonyalizm - Postkolonyalizm adlı eserinde çarpıcı analizler yapar. Bunlardan birinde, “Kolonyalizmin söylemini inşa ettiği bir başka noktaysa kadın bedenidir. Kolonyal devletler yağmalayacakları kıtaları sürekli olarak kadın bedeni
En Mavi Göz
En Mavi GözToni Morrison · Sel Yayınları · 20182,014 okunma
Batılı ülkelerde kadınların yasama organlarında ancak çok küçük bir oranda temsil olanağına sahip bulunduklarını gö­rüyoruz. Bu oran, orta ve sol partilerde, özellikle de komünist partilerde artarken, sağ partilerde azalıyor ve bazen sıfıra ka­dar iniyor. Gelişmiş demokrasilerde bile, kadınların yasama organlarındaki oranı genellikle % 10, hükümetlerdeki oranı ise %6 dolayında kalıyor. Bu durumun tek istisnasını İskandinav ülkeleri oluştu­ruyor. 1994 yılında yapılan genel seçimler sonucunda, İsveç parlamentosundaki kadın milletvekili oranı % 41'e yükseldi. Sosyal Demokrat Partili milletvekilleri arasında bu oran %48' e ulaştı. Sosyal Demokrat iktidarın bakanlıklarının payla­şımında ise kadın-erkek oranı yan yarıya oldu. Bu sonucun alınmasında, İsveçli kadınların sendikalar içinde etkin olma­larının büyük rolü var. Üstelik bir "Kadınlar Partisi" kurma girişimi, bütün partileri kadınların siyasal temsiline daha çok önem vermeye zorladı. İsveçli kadınların "İktidarın yansını, ücretlerin tamamını istiyoruz!" yaklaşımı, sadece yasama or­ganındaki temsili değil, hükümetteki temsili de aynı ölçüde etkiledi.
Sayfa 179Kitabı okudu
Reklam
62 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.