Birbirine örülü mitolojik masallardan oluşan bu destanlar ilk kez okunduğunda içeriğindeki bir sürü tanrı bir sürü insan adıyla kafa karıştırdığı izlenimi uyandırır ve felsefeyle pek alakalıymış gibi görünmez, ama ikinci kez daha derin bir okuma sürecine tabi tutulduğunda görülecektir ki, bu destanların her bir dizesi aslında Yunan toplumunun tüm özelliklerini, adetlerini, gelenek ve göreneklerini, inançlarını, meraklarını, sorgulamalarını ve ideallerini orta ya koymakta, dahası Yunan'ın tüm duygu durumlarını, sevinçlerini, üzüntülerini, aşklarını, nefretlerini ve bunun gibi tüm tutkularını en ince ayrıntılarına kadar açığa vurmaktadır. Bu durum bize Batı felsefesinin neden Yunan toplumundan ya da Yunan aklından çıktığını açıklar.