...Ve ben sözün, dilin ve edebiyatın ilk elde, kendisini ifade etmekte güçlük çeken insanların platformu olmasını çok istiyorum, özlüyorum. Dolayısıyla moda akımların çok ötesinde bir yazarlık yapmaya çalışıyorum. Bu nedenle benim kahramanlarım bu tür insanlar, tümüyle unutulmuş insanlar. Resmi tarihlerde bir dipnot olarak bile görünmeyen insanlar, kahramanlar, olaylar. İnsanın kendisini ifade edememesi korkunç hüzünlü bir durumdur.
Sayfa 165Kitabı okudu
480 syf.
·
Puan vermedi
Romanlarındaki ağır havayı gittikçe dağıtıyor Orhan Pamuk. Bu da öyle bir roman. Romanda anlatılanları yahut benzerlerini defalarca dinlemişsinizdir çevrenizden ve hatta yaşamışsınızdır da bazılarını, tanıklık etmişsinizdir bizzat. Bu yüzden yakın bulursunuz bu romandaki kişileri, yerleri, hisleri, tatları. Dil konusunda da bi rahatlama var. Belki anlattıklarından kaynaklı ama rahat bi akış içinde ilerliyor roman. Bu akış içinde roman kahramanları da anlatıma müdahale ediyor zaman zaman ve konuşuyor okurla. Okuduğumuz kitabın bir yandan kurgu olduğunu düşünürken araya giren bu kahramanlar aslında bir gerçekliğin içinde olduğumuz da hissettiyor: kafamızda bi tuhaflık :) Değişen İstanbul’u ve insanlarını, değişen duyguları ve düşünceleri, siyasi olayları, sosyal hayatı, inançları anlatan Pamuk değişmeyenle bitiriyor romanını: aşk. Geçmişe şiddetle özlem duyulan şu zaman da ıskalanmaması gereken bir kitap
Kafamda Bir Tuhaflık
Kafamda Bir TuhaflıkOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201913,6bin okunma
Reklam
Avustralya ve Yeni Zelanda da Çanakkale savaşının 100. Yılında satışa çıkan bisküvi kutusunun üzerinde, ölen anzak askerlerin annelerine Atatürk' ün yazdığı mektup yer aldı. "Bu memleketin topraklarında kanlarını döken kahramanlar, burada dost bir vatanın toprağındasınız, huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız... Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar, göz yaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır, huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır... Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır." M. K. ATATÜRK
484 syf.
9/10 puan verdi
Açıkçası kitaba başlarken eğer hocam finalde sorucak olmasa belki de hiç alışveriş listeme bile girmeZdi. Benim tarzım olmamasından kaynaklanıyor tabiki. Yazarın ve kitabın başarısına laf edemeyiZ. Başladığım zaman kendi kendime bu kadar ayrıntıya cidden gerek var mıydı diye söyleniyordum.Bazı yerlerde tarihlere o kadar boğulmuş kı atlasam mi diye de düşünüyordum. Kitabın benim için okunma süresi 2 yada en fazla 3 günken 5 gün sürmesi de bu yüzden olabilir. Birde tabi ilk aklıma gelenlerden biri bunları ben bile tahmin ediyorum kahramanlar neye bu kadar şaşırıyor oluyordu. Ama çok başarılı kitaplarda bile görülen finalin kötü olması durumu bu kitap için söz konusu bile değil. Böyle ustaca bir Final ancak böyle bir ustanın elinden çıkardı.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020137,6bin okunma
192 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Size hiç oluyor mu bilmem. Bazen bir kitabı bitirdikten kapağını kapatıp, gözünüz uzaklara dalar durursunuz. Aklınıza o romanda bahsedilen yerler, köyler, kahramanlar gelir, keşke yanında ben olsam, yardım etsem diye düşünürsünüz. Şu an ilk aklıma gelen Yüzüklerin Efendisi mesela. Ama bir de her Aytmatov kitabından sonra bu hisse kapılıyorum. Ve on paralık yazarlık tecrübemden soğuyorum. "Lan neden kasıyorum ki. Ne yaparsam yapayım asla bu adamın yazdıklarına benzemeyecek" diyorum. "Sultan Murat" da böyle bir kitap. İşin garip tarafı, aslanlarla, kaplanlarla güreşen, olmadık entrikaları ortaya çıkaran, cesur, kuvvetli insanların değil, senin benim gibi sıradan insanların hayatlarından öylesine seçilmiş gibi duran bir kesit bu kadar mı güzel anlatılır. Kitaptaki soğuk okuyanın iliklerine nasıl bu kadar işler. Terlemiş hayvaların, ıslanmış otların ekşi kokusu genzinizi nasıl bu kadar yakar, baharın gelişine neden bu kadar sevinirsiniz anlamak mümkün değil. Elips Kitap'ın gazete eşantiyonu gibi duran, iğrenç ötesi kapak tasarımı, küçültülmüş boyutları ve bu boyutlara sığdırılmış yazıları ile sunumu berbat ama çok lezzetli bir yemek gibi. Keşke yarın bir gün başka bir yayın evi sağlam bir formatta bassa. Hiç düşünmem tekrar tüm kitapları alırım. Nur içinde yat Aytmatov.
Cemile - Sultanmurat
Cemile - SultanmuratCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 20132,204 okunma
"Kahramanlar her zaman kazanan kişiler olmak zorunda değildirler. Bazen kaybedenlerdir de. Ama savaşmaya devam ederler, geri dönerler. Pes etmezler. Onları kahraman yapanda budur işte. "
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.