İbn Zeyd'den şöyle rivayet edilmiştir: Ebu Leheb bir gün Rasulullah'a, "Eğer dinini kabul edersem benim için ne var?"diye sordu. Rasulullah: "Diğer iman edenlere ne varsa senin için de o var" buyurdu. Ebu Lehep: "Benim için bir ayrıcalık yok mu ku?" dedi. Rasulullah, "Başka ne istiyorsun?" buyurdu. Ebu Lehep şöyle karşılık verdi: "Kahrolsun din, beni başkaları ile eşit kılıyor." (İbni Cerir)
Sayfa 293Kitabı okudu
İnsanın büyülenmesinin, sevilmesinin, kendinden geçmesinin fazlası olur mu? Yaşamanın fazlası olur mu? Mutluluğun fazlası olur mu? Neşenizde ölçülü olun. Hadi canım! Kahrolsun filozoflar!
Kültür Yayınları 2.CiltKitabı okudu
HAHAHAHA =)) Kahrolsun faşizm diye bağıran ülkücü mü olur lan ?!
Ongun, faşizm ithamları karşısında ne düşündüğü sorusuna ise 1940'lardan beri verilen o bilindik yanıtı verir. Buna göre Türk milliyetçilerinin faşist oldukları bir komünist iftirasıdır. "Faşizm İtalyan milliyetçiliğinin özel adıdır, Nasyonal sosyalizm Alman milliyetçiliğinin özel ismidir. Türk milliyetçiliğinin özel ismi ise Türkçülüktür," dolayısıyla bunlar farklı ideolojilerdir. Ayrıca İtalyan milliyetçileri İtalya'nın, Alman milliyetçileri ise Almanya'nın milli çıkarlarını düşündükleri için Türkiye'nin milli çıkarlarını düşünen Türk milliyetçileri ile bunların bir araya gelmeleri imkansızdır ve ülkücüler her zaman için "Kahrolsun faşizm'', "Kahrolsun nasyonal sosyalizm" diyerek bunların karşısına çıkmışlardır.
Sayfa 212 - Yordam Kitap 2. Baskı 2019Kitabı okudu
Yanan bir sineden ne istersin? Nedir öfken?
Eşref Edip'in Fatin Hoca'dan naklettiği gibi Tevfik Fikret'in kapıldığı bir buhran neticesi yazdığı ama yayınlamadığı bu isyan ve inkar satırları, kimseye göstermesin, okusun diye verdiği Filozofumuz Rıza Tevfik tarafından verdiği söze rağmen aleniyete dökülmüşse büyük şair Rıza Tevfik'in de herhalde mevcut günah hanesini daha
Allah'ın hükmüne razı olmadan Allah'ı sevmek olur mu?
"Şeriat istemezük! Kahrolsun şeriat!"
Zavallı kâfir oldu, gitti.
Bilmiyor ; şeriat deyince başka bir şey sanıyor. Karanlıkta yolunun üstüne çıkan bit şey zannediyor, korkuyor.
Şeriatı asmak, kesmek sanıp Allah'ın kanunları olduğundan bir haber olan dostlara ve nefislerimize gelsin :)
İngilizlerin Merzifon ve Samsun'u tahliye etmeleri, Ferit Paşa kabinesinin de sukutu cihetiyle, Sıvas ahalisi bir fener alayı tertip etti. Bittabi nutuklar söylendi. Tezahüratta bulunuldu.
Galeyana gelen halk, "kahrolsun işgal" diye bağırdı, Sıvas'ta çıkan İradei Milliye gazetesi de bu tezahüratı yazdı. Dahiliye Nazırı Şerif Paşa, gazetede okuduğu bu tezahürat üzerine, böyle yazıların ve halkın "kahrolsun işgal" diye bağırmalarının, hükümetin siyasetine muvafık(uygun) olmadığını valiye(Sivas)telgrafla bildiriyor.
Dahiliye Nazırının bu telgrafını görünce, biz de sinirlendik.
Mustafa Kemal Paşa :
- Ne garip ve şayanı hayret bir siyaset ! Acaba hükümet işgali şayanı takbih(ayıplama, kınama)görmüyor mu ? Yoksa görmüyor da işgali alkışlıyacak bir siyaset mi takip ediyor ? Yoksa "kahrolsun işgal" deyince memleketin daha ziyade işgaline mi sebebiyet verilecektir?
İşgal ve tecavüz karşısında sükut etmek(sessiz kalmak), bu işgal ve tecavüzden memnun olmak mı lazımdı ? dedi.
Sayfa 72 - Türk Tarih Kurumu.
Ona sual ederlerse: "O musun, değil misin; varlık hissin var mı, yok mu; ortasında mısın, değil misin, yoksa kıyısında mı; saklı mısın, aşikâr mı; fani misin, baki mi; o ve öteki misin, ne o ne öteki mi; nihayet var mısın, yok musun?" Müspet cevap verecektir: "Hiçbir şey bilmiyorum, hiçbir şeyden haberim yok ve kendimden de. Âşığım ama bilmem maşukum; ne müminim ne kâfir. Kimim ben öyleyse? Aşkımdan bile bihaberim; gönlüm hem aşkla dolu, hem de boş aşkla."
Sayfa 111 - Yazar, Feridüddin Attar'ın, Türkçede Manuk Al-Tayr adıyla basılmış Farsça
eserinin Fransızca çevirisinden alıntı yapmış. (C.N.)Kitabı okudu
Yaşamın fazlası olur mu? Mutluluğun fazlası olur mu?
Neşenizde ölçülü olun.
Hadi canım!
Kahrolsun Filozoflar.
Bilgelik neşedir. Neşelenin, neşelenelim…
Sayfa 743Kitabı okudu
Yahudiler
Buradaki Yahudi de her yerde tanıdığımız Yahudi'dir. Sinsi, küstah, zelil, korkak, fakat fırsat düşkünü Yahudi; Yahudi mahallesi her yerde olduğu gibi burada da çı- ğırtkanlığın, gürültünün ve lavsın merkezi... Çarşıdaki dükkânların levhalarını okuyo- ruz. Onda dokuzu bizi sinirlendiren nankör ve kahpe milletin isimlerini taşıyor. Kuvvetli
Sayfa 4
“(…) Birgün Villa Manolya’da Şahbabamın penceresi altında dayımla oynarken yine bu marşı söylüyorduk. Kalfalardan biri geldi, ‘Aman cicim, Şahbabanızı kızdırmak mı istiyorsunuz? Sakın böyle ‘yaşa’ demeyin. Hiç ‘Yaşa Mustafa Kemal Paşa’ olur mu? Kahrolsun diye söyleyin. Yoksa Şahbabanız kızar’ dedi. Çocukluk işte… İnandık, öyle söylemeye başladık. (…) Bize ‘Bu marşın sözlerini kim değiştirdi?’ diye sordu. Dayımla titreye titreye olanları anlattık. ‘Cahil Kalfa!’ dedi. Elleriyle göstererek ‘Bana bakın! Bir daha böyle bir şey söylediğinizi işitirsem ağzınızı tutar, kulaklarınıza kadar ayırırım. Mustafa Kemal bir Türk askeridir. Türk paşasıdır. Benim paşamdır. Hiçbir Türk askerine hakaret edilmesine izin vermem.’”
Sayfa 369 - İnkılap YayıneviKitabı okudu
