Bir öyle şaşılası dünya ki burası Balıklar kahve içerken Çocuklar süt bulamıyor İnsanlar sözle besliyorlar Domuzları patatesle
Anladım Öyle bir hayat yaşadım ki Cenneti de gördüm cehennemi de Öyle bir aşk yaşadım ki Tutkuyu da gördüm pes etmeyi de Bazıları seyrederken hayatı en önden Kendime bir sahne buldum oynadım Öyle bir rol vermişler ki Okudum okudum anlamadım Kendi kendime konuştum bazen evimde Hem kızdım hem güldüm halime Sonra dedim ki söz ver kendine ' Denizleri seviyorsan, dalgaları da seveceksin Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin Öyle bir hayat yaşadım ki, son yolculukları erken tanıdım Öyle çok değerliymiş ki zaman Hep acele etmem bundan. Jose Marti
Reklam
" Gökkuşağını istiyorsanız yağmurlara katlanmalısınız. "
" Seveceksen yalnız kaldığında aklına geleni değil, hiç aklından çıkmayanı seveceksin. "
Halbuki niçin kahve içeriz? Hiç düşündün mü, Nuri Usta? Tadı için, desen, değil. Tadı için kahve içeceğine limonata iç... Kokusu için mi? O da değil. Turunç şerbetinin yanında bu bulaşık suyunun kokusu nedir ki?.. Sinirleri tembih edermiş. Laf!... Rakı ne güne duruyor?.. Hazımmış. Palavra... Yemeklerden sonra elma ye!.. Öyleyse niçin şu meredi içeriz? Çünkü, evvela, biz kahve içmesek kahveciler kahvelerini kime satacaklar? Sonra, alışkanlık denen nesneyi bilir misin, Nuri Usta? Bilir misin ki insanoğlunun hem en büyük kuvveti, hem en büyük kepazeliği bu alışkanlık denen nesnedir!..
Sayfa 13 - Yapı Kredi Yayınları / 40. Baskı, Haziran 2020Kitabı okudu
Kimseyle konuşmadı beyimiz Kahveyi koydu fincana Burnu bir karış havada Kahve neyine yetmedi yalnız Sütü şekeri bir yana Karıştırdı, karıştırdı inadına O canım sütlü kahvenin
Sayfa 82 - jacgues prevert:
Reklam
1.000 öğeden 761 ile 770 arasındakiler gösteriliyor.