Modern psikoloji, güveni ve psikolojik sağlamlığı, genetik yapımızla, anne-bebek ilişkisiyle ve yetiştirilme tarzıyla açıklamaya çalışıyor. Doğru ama güveni de tıpkı akıl ve aşk gibi esasen sağlıklı bir kalbin işlevi olarak görmediğimiz sürece derinlemesine kavrayamayız. Zira sadece bir aşka düştüğümüzde değil her türlü sadakat gerektiren ilişkide, kalplerimiz arasındaki görünmez bağları hissediyor, bağlılığımızın sahiciliğine yani kalpten olup olmadığına bakmaya çalışıyoruz. Basitçe “güven” deyiverdiğimizde, pek önemini idrak edemeyebiliriz ama bakın, “iman"ın manası, güvenmek, korkunun gitmesi, emin olmak olan “e-mi-ne” kökünden geliyor. “Eman” da insanın güvende olması, bir insana veya bir şeye güvenmesi manasında... İman etmek, bir şeye güvenmek, onun korumasına girmek, güveni altında olmak demek... Yine aynı şekilde “se-li-me” filinin kök manası sıhhat ve afiyette olmak, ayıp, kusur, eziyet ve sıkıntıdan uzak kalmak, barış yapmak, teslim olmak ve güven içinde bulunmaktır ki, “silm", “İslâm”, “müslim” kelimeleri bu fille bağlantılı. Fesadın zıddı olan sulh de doğrudan doğruya karşılıklı güvene dayalı olmayı anlatıyor. Salih ve muslih kimseler, insanların arasını uzlaştıran, sorunları sulh ve selamete kavuşturan, güzel ve iyi işler yapanlar. Bu nedenle Kur'ân-ı Kerim'de “Kötülüğün karşılığı kötülüktür. Fakat her kim kötülüğü bağışlar, sulh ve selametten yana olursa onun mükğfatı Allah'a aittir" (Şura/40) diye buyruluyor...
Ruknettin'in Kalbi için Kehanetler
Ruknettin'in aynalarda ağladığı kadar var. Bir mevsimin kıyısından tutarsan Ruknettin Kurak ovalara yağmurlar yağar, Ayak bileklerinden kavrarsan bir harfi, Kalbin şiir olup vadilerini sular. Senin de vadilerin vardır Ruknettin! Kehanetler kurarsın, yağmalarsın kendini Kurtarıp o yangında ilk önce kalbini Niyedir, aynalarda azalır
Reklam
_Kahramanlık, ahlaki düşüncelerimde birinci sıraya geçti. Kendi kendimi zor idare edebilen küçük bir lider olmuştum. Konuşma yeteneğim babam tarafından takdir edilmiyordu. Ailem davranışlarımdan dolayı endişeleniyordu. Konuşma hevesim kaybolurken, askeri kitapları okuyordum. _Hiçbir vakit suya sabuna dokunmayan gevşek insanların arasında
AÇIKLIK EN DOGRU YOLDUR Röportaj : Alper Gazigiray [Ahmet Haluk Dursun] Zaman, 14- 15 Şubat 1988 Zaman: Sayın Muhsin Yazıcıoğlu kısa bir tercümeihalizi verir misiniz? Nerede doğdunuz? Kaç yılında doğdunuz, öğrenim hayatınız? Muhsin Yazıcıoğlu: Bismillahirrahmanirrahim. 1954 yılında Sarkışla, Elmalı köyünde doğdum. İlkokulu orada bitirdim.
kalbim ıslah olmaz bir kuştur doktor
Sayfa 108 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Geri16
66 öğeden 61 ile 66 arasındakiler gösteriliyor.