It was the best of times, it was the worst of times. (Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü.)
.
.
Giriş cümlesi ile kalbimden vurmuştu ama sonraki sayfalar için aynı şeyi diyemeyeceğim ne yazık ki! Yıllardır aşırı merak ediyordum bu kitabı ama beklentimin altında kaldı sankim. Dil bakımından aşırı akıcı ama kendini bir türlü okutmadı ya! Şubatın başından beri elimde süründü ama azmettim ve bitirdim.
.
.
Tarihin en hareketli anlarından biri olan Fransız Devrim'ine yer verilmiş kitapta. Paris ve Londra arasında gelişen geniş bir olay örgüsü mevcut.
.
.
Charles Dickens, İki Şehrin Hikayesi ile; uyanış, suç, umut, utanç, kurtuluş, sosyal adaletsizlik ve yurtseverlik temalarını kuvvetli bir biçimde işleyerek, Ingiliz halkına binlerce insanın acısını anlatmaya çalışmıştır. Roman boyunca iki şehir, Londra ve Paris karşılaştırılır. Romanda, Paris’teki bir hapishanede suçsuz yere 18 yılını geçirdikten sonra, eski bir dostunun yardımı ile kurtulan Dr. Manette’in tesadüfen Londra’ya dönüşü sırasında tanıştıkları bir Fransız olan Charles Darnay ile kızının yapacakları evlilik ve bunun ardından meydana gelen Fransız İhtilali’nin hayatlarına etkileri anlatılır.
.
.
Kitabın sonu çok içime oturdu ama başta da dediğim gibi genel olarak değerlendirince beklentimin altında kaldı.
#parlakmeltemkitapligi