Edebiyata olan düşmanlığı harflerin harbi paklar ancak , bunun için çok okumak lazım.
Okuyup anlamak, bilmek lazım.
Çünkü insan en çok bilmediğine düşmandır...
"...işçi sınıfı öğretisi ahlakıyla yoğrulmuş bir ortamda büyüdüm. Bütün dünyanın da bildiği gibi, edebiyatın amacı... Bilgi, insan ırkının bu sınıfı tarafından pek kullanılamaz... Entellektüellik, bu ırkın bir özelliği değildir..."
Çarpık ağızlı ve yamuk elli bir çocuk, bu sorunlarına müdahale edilmeden büyümeye terk edilmişse kolayca ve hızla, hayata ve kendine karşı yanlış ve çarpık davranışlar geliştirebiliyordu. Çocuk, kendini normal çocuklarla kıyaslayıp zihnine 'farklı' olduğuna dair bir düşünce yerleştirince, bu düşünce onunla birlikte büyüyordu. Bu çocuk, hayata vücudu kadar zarar görmüş bir zihinle bakar hale geliyordu. Hayat, onun için kendi 'sakatlığının' ve kendi duygusal acısının sadece bir yansıması oluyordu.
- Allah istediğini al da bedelini öde der. Ben de.. istediğimi aldım ama bedelini ödemeye de daima hazırdım.
- Fakat anlamadığınız bir nokta. Bazı şeyler satılık değildir.
-Ben parayı kastetmedim.
- Hayır hayır neyi kastettiğinizi biliyorum. Fakat hayatta her şeyin bir fiyatı yoktur. Satılık olmayan şeyler de vardır.
Bu dünyanın neyi vardı böyle? Kensington gibi bir soyadı sizi özel biri yapıyorken, Ray gibi bir soyadının sizi önemsiz, unutulabilir kıldığı bir dünya mıydı bu?
"Çoğu insanın sandığının aksine gerçek arkadaş, sen zor bir dönemden geçerken yanında koşan değildir" Bunu herkes yapar. Gerçek arkadaş kendisi mutlu değilken senin mutlu olmana sevinen -hatta mutluluğunu katlayan- kişidir.