Totoca ve ben çantalarımızı omzumuza asıyorduk. İçinde kitaplarımız,defterlerimiz, bir de kalemlerimiz vardı yalnızca. Kahvaltılık bir
şey söz konusu değildi, öbür çocuklar içindi bu!
Totoca ve ben çantalarımızı omzumuza asıyorduk. İçinde kitaplarımız, defterlerimiz, bir de kalemlerimiz vardı yalnızca. Kahvaltılık bir şey söz konusu değildi; öbür çocuklar içindi bu!
Totoca ve ben çantalarımızı omzumuza asıyorduk. İçinde kitaplarımız, defterlerimiz, bir de kalemlerimiz vardı yalnızca. Kahvaltılık bir şey söz konusu değildi; öbür çocuklar içindi bu.
Devlet Radyolarımız, turistlere iyi davranmamızı, misafir severliğimizi yabancılara da göstermemizi günde kırk defa yayın yaparak bizi uyarmaya çalışıyor. yabancı devlete elbette çok iyi davranmak lazım, ama bizim Devletimiz, bizim aydınımız, yeni nesillerin yetiştirilmesinde, milli eğitim politikamızın tesbitinde titiz davranmak, tarihimize,
Totoca ve ben çantamızı omzumuza asıyorduk.İçinde kitaplarımız, defterlerimiz, bir de kalemlerimiz vardı yalnızca. Kahvaltılık bir şey söz konusu değildi, öbür çocuklar içindi bu !
Bizi ne çok şey yaralıyor! Ne paltolarımız engel olabiliyor yara almamıza ne zırhlarımız. Ne eldivenlerimiz ellerimizi koruyabiliyor, ne botlarımız ayaklarımızı. Masalarımız bir barikat gibi dursa da önümüzde, kalemlerimiz kargıya dönüşse de her akşam kan revan içinde evlerimize dönüyor, seslerle ya da sessizlikle dizlerimizi sarıyoruz.
"Uyuyalım. İnsan uyudu mu her şeyi unutur."
Sonunda okuyabildim şu meşhur Şeker Portakalı'nı. Dendiği kadar var mıymış? Evet varmış.
Zeze adında minik bir çocuk ve onun hayatı tanıma öyküsü. Şeker portakalı fidanına duyduğu aşk ve en iyi dostu, Portugası'na beslediği sevgi. Kısaca konusu bu kitabın. Görüldüğü üzere öyle çok da
Totoca ve ben çantalarımızı omzumuza asıyorduk. İçinde kitaplarımız, defterlerimiz, bir de kalemlerimiz vardı yalnızca. Kahvaltılık bir şey söz konusu değildi, öbür çocukları içindi bu!
Olması gerekeni levha yazmıştır Hazret.
Yazılanlar olacak, dostum bunu kabul et.
Bu yüzden kederlenip çabalamak boşuna;
Bizim kalemlerimiz bunları yazmaz elbet.
ALİ ÇOLAK’IN GÜNLÜK GÜNEŞLİK ŞARKILAR’I
M. NİHAT MALKOÇ
Nurullah Ataç’ın “ben’in ülkesi” olarak tanımladığı ‘deneme’ benim favori türlerimin başında yer alır. Onda bambaşka bir içtenlik bulurum. Bu tür bana alabildiğine samimi ve sıcak gelir. Denemenin meyvelerinin her biri bir kalem tecrübesinin kâğıda yansıyan hâlidir.
Deneme türünün