Londra'da, gerçekten de “izafi” bir kavrammış “zaman”
Ayların bile nasıl geçtiğini anlamıyor insan,
İşlerin yoğunsa ve sen bu yoğunluktan memnunsan,
İşte 10 “ay” geçivermiş bile, sanki de 10 “an”.
Büyük sıkıntın olmadığında, zaman sanki de bir kuşun kanadında,
Bir koca gün geçiveriyor, her kanat çırpışında,
Sen süzülürken, yetişemiyor sorunlar, kalıyor altta,
O zaman anlıyorsun ; hayat o kadar kısa ki, iki nefes arasında.
Oysa sıkıntı içindeysen, sürüne sürüne geçiyor yaşam,
Hem yıpratıyor seni, hem de ilerlemeyi unutuyor zaman,
Günler “ay” sanki, aylarsa “yıl” ; kolay değil, dayanabilirsen dayan,
“Çile” dir bunun adı ; tonlarca yük taşır gibi, her gün ezilir can.
Hayatta sürünmek de var, süzülmek de, hepsini bir bir tecrübe edeceğiz,
İstesek de istemesek de, çoğumuz zor dönemlerden geçeceğiz,
Ama olayları takarsak, büyütürsek ; çok daha fazla üzüleceğiz,
Süzülme zamanı geldiğinde ise, o yüklerle daha zor yükseleceğiz.
Yaş kemale erdi, bir kuşun kanadına takılalım artık hepimiz,
Az çok süründük bugüne kadar, süzülmekle geçsin kalan günlerimiz,
Yeter ki mesut olalım, varsın yoğunluktan, su gibi aksın saatlerimiz,
Üzüntüye ne zaman kalsın ne de mürekkep, sevinçleri yazsın hep hayat kalemlerimiz.