Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
148 syf.
·
Puan vermedi
·
3 saatte okudu
Budist felsefesini basit ve anlaşılır bir üslupla işleyen bu kitapta, Buddha gibi ailesini ve yaşadığı yeri terk ederek Ben’i aramak için yola çıkan Siddhartha ve çocukluk arkadaşı Govinda’yı okuyacaksınız.Çok değişik bir konusu olmamakla birlikte okurken sıkılmayacağınız bir kitap.İçerisindeki bazı açık kısımlar rahatsız ediciydi. Hikmetini ve içyüzünü öğrenmek istediğim şey, Ben’di.Kurtulmak alt etmek istediğim şey, Ben’di…
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202038bin okunma
Atsız Taşınıyor-Bostancı'daki Evin Şartları Çok Kötüdür Hacaloğlu'na yazılan 05 Aralık 1972 tarihli mektuptan Atsız'ın Bostancı'daki daireye de nihayet taşındığını öğreniyoruz. Evin kaloriferleri ve elektrikleri henüz çalışmamaktadır, kitaplar da eve sığmamıştır. Atsız'ın bu yeni evi, Bostancı'da dört katlı bir
Reklam
TBMM Kürsüsünden Atsız'a Hücum: 1962 Mart'ında CHP milletvekili Osman Sabri Adal'ın TBMM kürsüsünden Atsız'a hücum etmesi bazı gazetelerde yer aldığı gibi Millî Yol'da da genişçe yer alır. Konu Tedbirler Kanunu'dur. Başbakan İsmet İnönü ile meclisteki partilerin genel başkanları Adalet ve Anayasa Komisyonu'na bir
1956: Kısıtlı Faaliyetler 1956 yılında Ocak gazetesinde yayımlanan bir iki yazısı hariç Atsız'ın sessizliği devam etmektedir. Hatta 1954 yılında 3 Mayıs'ı anmak üzere Yıldız Parkı'nda yapılan kır gezisine dahi katılmamıştır. Ancak 1956 yılında 3 Mayıs vesilesiyle yapılan bir salon toplantısına katılır. Toplantı 05 Mayıs Cumartesi
Atsız Taşınıyor-Bostancı'daki Evin Şartları Çok Kötüdür...
Hacaloğlu'na yazılan 05 Aralık 1972 tarihli mektuptan Atsız'ın Bostancı'daki daireye de nihayet taşındığını öğreniyoruz. Evin kaloriferleri ve elektrikleri henüz çalışmamaktadır, kitaplar da eve sığmamıştır. Atsız'ın bu yeni evi, Bostancı'da dört katlı bir apartmanın zemin katında bulunan 8 numaralı dairedir. 100
Bugüne kadar yaşayamayacağımı sanırdım, ama şimdi bu mümkün.
Reklam
120 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Rilke'yi hocalarımdan duymuş, onun şiirlerinden ve sözlerinden etkilenmiştim. Tanışma fırsatını hep kolluyordum. Bu, okuduğum ilk kitabı. Öncelikle kitabın akıcı bir şekilde ilerlediğini söyleyebilirim. Anlaşılması zor bir kitap da değil. En sevdiğim şeylerden biri bölüm bölüm ayrılması. Diğeri ise çok uzun tutulmayan paragraflarıydı. Böylelikle okuru sıkmadığını düşünüyorum. Rilke, hiç bakmadığımız yerlerden bakıyor meselelere. Onun bu özgünlüğü en çok etkilendiğim özelliklerinden biri. Bazen bazı şeyleri öyle güzel anlatıyor, tanımlıyor ki anca bu kadar güzel anlatılabilirdi diyor insan. Kitapta katılmadığım birçok şey de oldu elbette ama geneli beni etkileyen, evet işte tam olarak bu diye karşılık verdiğim cümlelerden oluştu. Beklediğim şeyle karşılaştım mı diye kendime sorduğumda evet diyorum. Rilke'nin bazı cümlelerinden büyüleneceğimi umuyordum. Karşılığını da aldım. Öyle ki bazı cümleleri ara ara zihnimde yankılanmaya devam ediyor.
Çünkü Zordur Sevgi
Çünkü Zordur SevgiRainer Maria Rilke · Cem Yayınevi · 2020610 okunma
148 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yolculuk
"Hikmetini ve içyüzünü öğrenmek istediğim şey, Ben’di." Genç yaşta evinden ayrılan Siddhartha, bir daha dönmemek üzere çetin bir yolculuğa; hayatı ve yaşamı aramaya çıkar. Bu yolculukta arkadaşı olan Govinda eşlik eder. Gezgin çileciler olan Samanaların yanlarında kendilerini bulurlar. Burada açlığı, nefslerini körletmeyi, soğukta ve sıcağa karşı kalmayı öğrenirler. Fakat samanaların yanlarında aradıklarını bulamazlar. Buddha adında bilgenin öğretilerini duyup yanlarına giderler. aradığını burada da bulamaz ve buradan da ayrılma kararı verir. Arkadaşı Govinda burada kalır. Tek başına olan yolculuğunda bambaşka şeyler eşlik eder. En sonunda Siddhartha yıllar yılları kovalasa bile arayarak bulabileceğini gösteriyor. Siddhartha hatalar yapsa bile ,yine bir umut olduğunu, yüreğinde şakırdayan kuşun canlı olduğunu görebiliyor. Bizlerde bilmeliyiz ki yeniden yaşayabilmek için hata üstüne hatalar yapabilmeliyiz. Böyle yaparak Benliğimizi bulabiliriz. Hayatı ve yaşamı sorgulatan dahi bir eser. İçimizde hep bir hayatı anlama, yaşamı keşfetme, yaşamı anlama serüvenimiz muhakkak olmuştur. Dolambaçlı yollardan geçe geçe hayatı öğreniyoruz. Hiç kimse bu yollardan geçmedim diyemez. Bu kitabın bana öğrettiği ise; Siddhartha' nın yaptığı gibi kaç yaşınıza gelseniz de hayatı ve yaşamı aramaktan vazgeçmeyin.
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202038bin okunma
Kaleler gibi savunmuş kendini, bütün zorlamalara karşı koymuş, sonunda bu işin üstesinden gelmişti.
Öner ve Yücel Davası: 31 Mart 1947'de Atsız, Zeki Velidî ve arkadaşlarının beraatıyla sonuçlanan Irkçılık-Turancılık Davası'nın yankıları 1947 yılında başlayan Öner ve Yücel Davası ile devam etmiştir. Dava, 29 Ocak 1947'de İçişleri Bakanı Şükrü Sökmensüer'in TBMM'deki bir konuşması ve Fevzi Çakmak'ın 05 Şubat
Reklam
148 syf.
·
Puan vermedi
Benjamin Button'un bedeni değil ruhu Siddhartha...
(Spoiler içerebilir.) I.Bölüm: "Düşünmek, beklemek, oruç tutmak." Her şey kusursuzkenki şüphe, daha fazlası olmalı düşüncesi, arayışta olmak. Bir sonuçtayken bir sebep aramak. Bu da bir açgözlülük müydü? Siddhartha bu his içinde olduğu için mi Ben'inden kurtulamıyordu? Seyahat etti Siddhartha, kast sistemindeki yerinden vazgeçti, ormandaki keşişlerle dost oldu, yetmedi yolunu bulmuş olanla karşılaştı yolda: Buda. Buda'nın öğretisinin tek bir kusuru vardı Siddhartha için, Buda'nın kendi yolu bir sırdı. Buda bir hedef gösteriyordu sadece ama Siddhartha o sırrı öğrenmek (yasak elma?), o sırra yolculuk etmek istiyordu. Eleştirdi ve terk etti ermişi. II.Bölüm: "Giysiler, iskarpinler ve para pul." & III.Bölüm: "Beklemek, sabretmek, kulak verip dinlemek." "Siddhartha; kendi yolunu mu, kendi mahvını mı buldu?" 49.sayfaya kitabı okumaktayken böyle bir notta bulunmuştum. Zaman Siddhartha'ya gösterdi ki iyisiyle veya kötüsüyle kendi yolunda yürümüştü: Günahın tadına bakmıştı, tövbe etmeyi öğrenmişti ve böyle "erişmişti" ırmağın sırlarına. Fakat zaman ben okur için gösterdi ki mahvını buldu Siddhartha. İstemsizce rahatsız oldum Siddhartha'nın yolculuğundan, temiz şeyleri kirletmekle kalmıyor bir de bir arayışın lekesiz olamayacağını yüzüme haykırıyormuş gibi hissetmekten kendimi alamadım. Halbuki arayış saflık için, saf olmak değil midir?
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202038bin okunma
158 syf.
·
Puan vermedi
İntikam Soğuk Yazılan bir Mektuptur
Kitap, Kafka'nın babasıyla ilişkisine dair bir deşifre metni. Sıska bir çocuğun, devasa cüsseli bir baba karşısında yok hükmündeki sözlerinin acımasız soğukluğu. Duyguların çocukken görülmemesi, yok sayılması bir yana, baba tarafından benliğinin tuz buz oluşuna ürperten tuhaflıkta bir bakış. Dünyada bu kılıçtan keskin cümlelerin ağırlığı altında ezilmeyecek bir insan olduğunu düşünmüyorum. Kafka sanki soğukkanlılıkla intikam alıyor, acısını çıkarıyor gibi vuruyor da vuruyor sayfalarca. Bu kadar tarafsız bakabilmesi, yıllar öncesinden çocukluğunu bu yoğunlukta hatırlayabilmesi, çoğu zaman duyguları alınmışçasına acımasız kelime seçimleri beni çok etkiledi. Çocukluğundaki babasıyla ilişkinin yıllar içindeki dönüşümünü (dönüşemeyişini), tüm yeni gençliğine, kariyer tercihlerine, ilişki biçimlerine ve yaşamına nasıl sirayet ettiğini an be an okumak üzerimde çok gerçekçi bir acı bıraktı. Ebeveyni ile ilişkisini anlamak ve ebeveyn olma niyeti olan herkesin okumasını tavsiye ederim.
Babama Mektup
Babama MektupFranz Kafka · Cem Yayınevi · 200940,4bin okunma
240 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Eğer ilk insanların psikolojisini merak ediyorsanız ve bilimsel bulgulardan ve görüşlerden yola çıkılan bir kaynak arıyorsanız bu kitap size uygun. Freud, totem ve tabu kavramlarını tartışıyor ve psikanaliz yöntemiyle bu kavramlari kurcalıyor ve kitabın sonlarına doğru din kavramına psikanalizi kullanarak varmaya çalışıyor.Özellikle, ilkel topluluklarda görülen tabuları anlamak ve bu tabuların totem vasıtasıyla ilkel toplumlara yerleşmesi ile günümüzde ki modern insanın davranışlarının veya psikolojik hastalıklarının benzeştiği örnekler şaşırtıcı. Son olarak, baba figürü yaklaşımı ise gerçekten tartışmaya açık ve kaliteli bir sav kesinlikle.
Totem ve Tabu
Totem ve TabuSigmund Freud · Say Yayınları · 20166bin okunma
Gazetelerde geniş olarak yer alan ve kamuoyunda geniş yankı bulan Öner ve Yücel Davası âdeta Irkçılık-Turancılık Davası'nın rövanşı haline gelmiştir. 18 duruşma sonunda, 19 Kasım 1947 tarihinde mahkeme davayı düşürmüş, Yücel, 09 Aralık 1947'de kararı temyiz etmiş, Yargıtay da 26 Mayıs 1948'de mahkemenin kararını bozmuştur. Ankara
Atsız da savunmasında işkenceleri şöyle anlatır: "Emniyet Müdürlüğü'nde işkence odasındaki feryatlarını kendi hücremden ıstırapla dinlediğim, mahkemede ilk tahkikattakine aykırı ifade verirse yeniden aynı işkenceye sokulmakla tehdit edildiğini bildiğim Reha... İnsanların insan gibi hava ve güneş görerek yaşayacağı kocaman bir askerî
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.