1000K' Da POPÜLER OLMA YOLLARI;
- Kitap okumayacaksın ama okuyormuş gibi gözükeceksin.
-Sende bile olmayan kitapların, adını bilmediğin yazarların alıntılarını oradan buradan bulup paylaşacaksın.
-Önüne gelen herkesi takip ediceksin, geri takip yapmadıysa hemen takipten çıkacaksın.
-Kamyon arkası + Tripkolik yüzlerce ileti paylaşıcaksın (gece paylaşmak daha etkili)
-Kitabın sadece edebiyatını yapacaksın.
-Yazarların olmayan sözlerini onlar söylemiş gibi paylaşacaksın (bunlar çok tutan şeyler)
- Mizah ağırlıklı iletilere önem vermeyi de unutmayasın.
Aklıma gelenler bunlar böylece binlerce takipçi ve yüzlerce beğeni elde edebilirsiniz.
Nerde kaldı kitap sitesi? Kitap okuma hedefleri? Kendini geliştirmeye çalışmak!
Beğeni çılgınlığı için her şeyi deneyen insanlar yığını ile karşılaşıyorum her yerde.
Gerçekten kitap okuyan alıntı paylaşan, güzel düşüncelerini ifade eden, hedefi olan insanlar bu sitede rağbet görmüyor kesinlikle. Nerede yukarıda bahsettiğimiz paylaşımlar yapanlar var, onlar rağbet görmekte.
Çok üzücü bir durum.
Kopya alıntı paylaşmak sizi zeki göstermez!
İnsanların okumadan, araştırmadan, doğrulamadan yaptıkları alıntılardan çıldırmamak mümkün değil. Sanırım ülkemizdeki yaygın kamyon arkası edebiyatının bir etkisi olarak özlü ve çarpıcı sözler kullanmanın havalı olduğunu düşünülüyor. Aşağıdaki deyişe bakalım.
"Doğrudur; kitap okumak karın doyurmuyor. Ancak karnı tok, beyni boş adamlardan çektiğimiz kadar hiç kimseden çekmedik."
Zülfü Livaneli - Serenad (bazen de Son Ada)
İyi de ne bahsi geçen kitaplarda ne de diğer kitaplarında böyle bir sözün geçtiğine rastlamadım. Aksini iddia eden varsa, bana bu sözün geçtiği sayfanın fotoğrafını atsın. Hemen özür dilerim.
Bu sözün altına kendi adınızı koyup yaysanız kimse itiraz etmez. Neden Zülfü Livaneli yazılıyor anlamak mümkün değil. Siz ce Zülfü Livaneli'nin buna ihtiyacı var mı? Kendinizi reklam etme imkanınızı neden Zülfü'den yana kullanıyorsunuz?
Bishopsgate yolundaki kamyon arkası yazısı :
FAS PRENSİ: Hay Allah kahretsin! Bu da ne! Bir kurukafa! Göz boşluğunda da dürülmüş bir kağıt var. Okuyalım şunu.
"Her parıldayanı altın sanma;
Kim söylese de bunu, sakın inanma.
Az değil, dış görünüşüme kanan
Ve aldanıp sonunda canından olan.
Yaldızlı mezar görünce gözün kamaşır;
Bilmezsin ki içinde kurtlar kaynaşır.
Aklın da olsaydı eğer, yüreğin olduğunca;
Kafaca yaşlı olsaydın, bedence genç olsan da,
Durulmuş bulmazdın bu cevabı karşında.
Umudun söğüdü artık, hadi sana elveda."
Ekim Ayı Okuduğum Eserler
Hedef: 30 Okunan: 71
Okuduğum Eserler:
1- 
Mizancı Mehmed Murad & 
Turfanda mı Yoksa Turfa mı ?
2- 
Diyanet Aile Dergisi - Sayı 1 - Ocak 2019
3- https://1000kitap.com/yazar/ahmet-mithat-1 & 
Dolaptan Temaşa
4-
Alıntı ve İncelemelerimMizancı Mehmed Murad & Turfanda mı Yoksa Turfa mı ?
İnceleme: #140062054 Alıntılar: #140062143
Diyanet Aile Dergisi - Sayı 1 - Ocak 2019
İnceleme: #140104612 Alıntılar:
