"Benim en güzel eserlerim sizsiniz çocuklar.”
Hırçındır Karadeniz, tek kolla mücadele edemezsin
Bomba sağ kolunu götürünce Fahri'nin, geriye ka­lan tek kolla çok işler görülebileceğini düşünebilecek ka­dar güveni vardı kendine. Önce kahveciliği düşünmüştü. Kimin malı olduğu henüz belli olmayan deniz kıyısına bir kahve kondurdu. Balıkçılar kadar motorların da çok yar­dımı dokunmuştu bu kahvenin temellerinin atılışına. Dört duvar adam boyu çıkar çıkmaz, hemen işlemeye başla­mıştı kahve. . . Yağmurlu havalarda, güneşli günlerde üs­tüne çekecek muşamba da veriyorlardı motorcular, branda da... Çaydan, kahveden taze taze kazandığı paray­la yaz aylarında üstünü kapatıvermişti, hiç zorlanma­dan . . . Bir sıkıntısı vardı sadece , karayel denizlerinde sular taaa ocaklığa kadar girerdi.
Sayfa 187
Reklam
"Biz fakirden ve Türkiye'den yana olduk. Olay kısaca bundan ibaret: Biz, işte böyle bir gelişmenin sonucu solcu olmuş olduk."
"Ah, kaç kez, bir başkasına yazmak istediğimde, elim bilinçsizce senin adını balmumuna yazdı!"
İnsanın her türlü ihtiyaçlarını taşıran, aşkı, ihtirası, açlığı kabartan deniz, engin Karadeniz ise bütün bu sefil halkın ayakları altında taraçanın yenik direklerin sarılarak, sürpüntülü kenarlara sürünerek, fırlatılan artıkları kaparak mesut, mırıldanıyor, yaltaklanıyordu.
Sayfa 85 - inkılap yayınlarıKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 891 ile 900 arasındakiler gösteriliyor.