Hepimizin hayalini yaşayorsun be Ahmet! Emekliliğini Karadeniz sahil kasabasında geçiren birisi, üstelik evi tamamen kitaplarla dolu. Öyle ki kitaplıklardan sokaklar yapmış, pek çok duyguyu (Aşk odası, kıskançlık odası, intihar odası...) bölmelere ayırmış ve tüm hayatını onlara adamış.
Analiz yeteneği yüksek, fazla detaycı, edebiyat bilgisi derin
TUHAF BİR TOPLUM ANCA BU KADAR TUHAF ANLATILABILİR
Ahmet Arif'in uğruna prangalar eskittiği Leyla'sı ile geldim bu kez.
Aslında Leyla Erbil özgün üslubu ile Türk edebiyatının çok güçlü kalemlerinden biri olmakla birlikte Nobel' e aday gösterilen ilk Türk kadın yazardır da. Onu Ahmet Arif üzerinden anmak biraz da haksızlık gibi geliyor bana.
Kitabımızın da adından anlaşılacağı
Ben büyümüşüm "Minik Serçe"
Sen nasıl böyle kalabildin?...
"Küçüğüm" şarkısıyla kendimi avutamayacak
kadar büyümüşüm. "Ağlamak güzeldir" dedin de
Söyle Minik Serçe yaş mı kaldı sanki gözümde?...
Bazen dalınca gözlerim uzağa
Aktı yaşlarım tutamadım
Sezen abla ne yaparsam yapayım
Güçlü kalamadım
Açıkçası "Ben O
Merhaba!
Kardeşimin hikayesi konusu ile daha önce Livaneli okumuş biri için, örneğin ben, çok ilginç bir kitap olmayabilir. Ya da biz öyle sanıyoruz.
Karadeniz kıyısında sakin bir balıkçı köyünde bir cinayet işlenir. Emekli inşaat mühendisi Ahmet Arslan ile cinayeti araştırmaya gelen genç gazeteci kızımız da bu vesile ile tanışır.Meraklı, genç