Bir gün, hiç planlamadığınız ve toplumun da (nedense) hiç onaylamadığı bir şekilde hamile olduğunuzu öğreniyorsunuz. Ne yapardınız? Sizce bebek ne zaman gerçek bir insan olur? Rahme düştüğü anda mı, bir kaç ay sonra mı yoksa doğduğunda mı? Peki aldırmalı mı aldırmamalı mı? Aldırırsak bir katil gibi hisseder miyiz kendimizi? Peki ya aldırmazsak? Birini yaşamaya zorlamak adaletsizlik mi? Sizce çocuk doğmayı istiyor mu? Keşke ona sorabilsek, değil mi? Kitabın arkasında yazan “kadınlığa ve yaşam verme gücüne dair yazılmış en vurucu itiraf” cümlesi kitabı özetlemeye yetiyor ve artıyor. Yazarın kendi yaşamından da izler taşıdığı yazan bu mektupları tek nefeste okuyacaksınız!