Bazen sadece kendinde kalmalı insan.
Hayat kaynağı olan haklarının yerini sancılarla kahırların alacağını bilebilir mi mutlu sanan ?
Sura üflense durulsa sular, bir ben bende kalsam seni kendimden uğurlarken ardından bakakalan.
Göğ kusarsa küf tutmaya yüz tutmuş anıları hatırlatır insana hayat gibi koca bir masal zaman!
Kuraklaşmış toprakta sararır başaklar, oysa sıralıdır herşeyin hakkından gelen yalan.
Rabbim herşeyden haberdar birgün kopacak kıyamet, sanma kendini hancı geçici bu cihan...
Zaman kör hâkim, harmanlanmış duygulara hayıflanıp üzüntüyü hisse ediyorum.
Kaç mevsim sonbaharı yaşadım da yapraklarım soldu, hayatın keşmekeşinden sıyrılıp hâkikat yoluna varıyorum.
Bektaş olup bir çınar gibi yıkılmadan hâk yoluna meşakkatsiz varılmayacağını vasıflanıyorum...
Nâmahrem perdesine el uzatanı kabrin zindanına esir edecek Rabbim!
Merhamet yüzünde ki hilâlde mi saklı, içinde ki dualar salkım salkım kalb-i selim.
Kader enginliğine sabredene buluttan damlayan katre inci olur takdim...
Ecel suretinde dokunurken günahlar, boy veren fücûr başakları sulayan beşer.
Mahiyet meydanında kötülük tohumları ekenler hüma uman tamah kapısında bekler!
Kendi kadrini bilmeyen arpa miktarı ikbaliyle cehennem tuğlaları ekler...
© _siirella_