Kavgada söylenmez :)
Sağlam, beyni ağzından büyük adamları severim.
Kavgada bile söylenmez
Sırf benim kariyerim zarfında bile savaş için uygun koşullar oluşturmak adına bu kurumlar istihbarat üzerinde değişiklikler yaptılar. Yasadışı uygulamalar ve karanlık yargıçlar sayesinde insan kaçırmaya "olağanüstü transfer", işkenceye "geliştirilmiş sorgu", kitlesel gözetime de "genel bilgi toplama" diyen bu kişiler, bir dakika bile tereddüt etmeden bana Çin'in ikili casusu, Rusların üçlü ajanı ve daha da kötüsü "Y kuşağı" dedier.
Sayfa 14Kitabı okudu
kavgada söylenmez bu laflar
Sana bir yığın söz söyleyerek, senin ve yaşamının, ailenin ve çocuklarının birer hiç olduğunu anlatıyorlar; aptal, köleliğe elverişli ve başkalarının kullanacağı birer insan olduğunuzu söylüyorlar, insanın size dilediği işlemi uygulayacağını haykırıyorlar.
Size kişisel özgürlük değil ulusal özgürlük vaat ediyorlar.
Size özgüven değil, devlete saygı, kişisel büyüklük değil, ulusal büyüklük vaat ediyorlar.
Sana göre, "kişisel özgürlük" ve "kişisel büyüklük", soyut birer kavramdan başka bir şey değildir; "ulusal özgürlük" ve "devletin çıkarları" sözcükleriyse, seni zevkten dört köşe etmekte; bu yüzden hemen bu sözcüklere sarılıyorsun.
Onlar seni sevmiyor, sen kendini hor gördüğün için, hor görüyorlar seni.
Küçük Adam, çok iyi tanıyorlar seni. Senin en kötü yanlarını, en büyük zayıflıklarını, senin bilmen gerektiği gibi, ama senden çok daha iyi biliyorlar.
Küçük büyük adamlar, seni bir simgeye feda ettiler, sense onları seni yönetecek yerlere getirip koydun.
Biliyorum kavgada bile söylenmez bu söz ama söyleyeceğim:
Seniseviyorum
^Periler Ölürken Özür Diler^
"Ayak izlerimizde ölüp erimiş peri pelerinleri...
Periler birbirine düşman, pelerinler birbirine küs.
Sana bugün bir mektup yazdım:
En çok...
En çok güllerden söz ettim.
Saydam renksiz tutkun güllerden,
Bir gül olmak korkusundan...
Nedenini hatırlamıyorum ama ağladım.
‘Canım..’ diye başlanılıp,
Vazgeçilmiş bir sürü kağıt
biliyorum kavgada bile söylenmez bu söz
fakat
seni seviyorum