dinler tarihine ilgim olduğu için kitabın içeriğini beğendim. hıristiyanlıkla ilgili, pavlusla, tarihsel isayla ilgili anlatılan herşey doğru. yazar iyi araştırma yapmış. ayrıca alttan bir derin devlet mesajı da verilmiş. bence güzeldi...
ahmet umitn bir istanbul hatirasiyla basladim kitaplarina anlatimina hikayenin disinda baska konuya cekip bizleri bilgilendirmesine anlatimina hayran kaldim okumayanlar varsa istanbul hatirasinida mutlaka okusun.. her sayfada simdi nolacak diye diye kitapi iki gunde bitirdim uykusuz
Ben çok illeri çağ görmüş bir kimse değilim
Ve herhangi birinize sözlerden seçip nasihatler vermek haddim değil.
Bu savaş coğrafyasında yarı gülmek bile bazen beni incitiyor
Ve fazla yemek bazen beni utandırıyor
Önüme iki çeşit yemek geldiğinde
yada çok fazla akan bir su bulduğum da
Aklıma ya kerbela gelir, yada herhangi bir yokluk için de
Orta Asya'da, yazılı kaynaklara göre altıncı yüzyılda Türk adlı bir kavim ortaya çıktı. Çeşitli nedenlerle kavim asırlar sonra dünyaca başka eşi görülmeyen yüzyıllar sürecek bir göçe başlayarak Batı Asya, Orta Doğu, Mezopotamya ve Anadolu topraklarında
kademe kademe hüküm sürdü. Türklerin ilerlemeleri Küçük Asya adı verilen Anadolu'nun batısında Roma İmparatorluğuyla karşılaştıklarında durdu. Yüzlerce yıldır Araplar, Slavlar, Hunlar, İranlılar, 'Bulgarlar ve Macarların tıkanıp kaldıkları yerde Türkler de yolun sonuna gelmişlerdi. On beşinci yüzyılın ortasında, 19 yaşındaki bir genç bütün dünyanın kaderini değiştirecek bir olayı gerçekleştirmek üzereydi.
“Kimse kimseyi tanıyamaz, tanıdığımızı sanırız. Tanıdığımız kadarına inanırız. Eğer gerçekten tanısak, bırakın aşkı filan, kimse kimseyle arkadaş bile olamaz.”
Iki kavim önce atıştı. Sözün bittiği yerde silahlara sarıldılar. Zaman sinsice akarken hep öldürdüler. Öyle ki diğeri ni öldürmek bir yaşam biçimi oldu. Fikirler unutuldu kan sözü geçer oldu. Ta ki içlerinde n biri durup neden öldürdüğü nü düsünene kadar.....