“Kadınlar yirmili yaşlarına gelmeden önce bin kez ölmüşlerdir. Şu ya da bu yöne gitmişler ve engellenmişlerdir. Engellenmiş umutları ve düşleri de vardır. Aksini söyleyen biri, hâlâ uykudadır.”
Geçiyor önümden, sirenler içinde
Ah eller üstünde, çiçekler içinde
Geçiyor önümden, sirenler içinde
Ah eller üstünde, çiçekler içinde
Dudağımda yarım, bir sevdanın hüznü
Aslan gibi göğsü, türküler içinde
Dudağımda yarım, bir sevdanın hüznü
Aslan gibi göğsü, türküler içinde
Rastlardım avluda hep volta atarken
Cigara içerken yahut
Geçiyor önümden sirenler içinde
Ah eller üstünde, çiçekler içinde
Dudağında yarım bir sevdanın hüznü
Aslan gibi göğsü, türküler içinde.
Dudağında yarım bir sevdanın hüznü
Aslan gibi göğsü, türküler içinde.
Rastlardım avluda hep volta atarken
Cigara içerken yahut coplanırken
Kimseyle konuşmaz dal gibi titrerdi
Çocukça sevdiği çiçeği
Ana-Beyit mezarlığının bir efsanesi, Juan-Juanlar’ın bozkırı işgal ettikleri çağlara dayanan bir hikâyesi vardı: Sarı-Özek’i işgal eden Juan-Juanlar tutsaklara korkunç işkenceler yaparlarmış. Bazen de onları komşu ülkelere köle olarak satarlarmış. Satılanlar şanslı sayılırmış, çünkü bunlar bazen bir fırsatını bulup kaçar, ülkelerine dönerek
Kadınlar yirmili yaşlarına gelmeden önce bin kez ölmüşlerdir. Şu ya da bu yöne gitmişler ve engellenmişlerdir. Engellenmiş umutları ve düşleri de vardır. Aksini söyleyen biri, hâlâ uykudadır.
Daha geçen ay Hıdır amca, her ikisini de taa İstanbul Emniyeti'nden zor toplayıp getirmişti. İki kardeş 1 Mayıs için İstanbul'a gitmişler, evdekilere de "Amcamlarda kalacağız" yalanını uydurmuşlardı.
...Adı Bahtiyar
Tek suçu saz çalmakmış öğrendiğim kadar.
Ne yapıp etmişler üstüne gitmişler
mavi gökgükyüzünü ona dar etmişler
. . .
Ahmet Kaya /Adı Bahtiyar
Kadınlar yirmili yaşlarına gelmeden önce bin kez ölmüşlerdir. Şu ya da bu yöne gitmişler ve engellenmişlerdir. Engellenmiş umutları ve düşleri de vardır. Aksini söyleyen biri, hâlâ uykudadır.
-Clarissa P. Estes