_Binbir Gece Masalları'nı anlatan, Şehrazat’tır.
_Eski zamanlarda Hint ve Çin diyarlarında hüküm süren Şehriyar ve Şahzaman adlı iki kardeş hükümdar, eşleri tarafından aldatılmışlar. Bu olayların etkisiyle Şehriyar, kendi ülkesinde, her gün bir kızla evlenip ertesi gün onu idam ettirir olmuş; bu yüzden vezirin güzel, bilgili ve akıllı kızı
Develerden sadece birini görüyorum! Diyor: ve çevreye baktığımızda anlıyoruz ki develerden biri kaybolmuş.
Sen kal Zeyd, ben bakayım, diyorum, kendi izlerimi takip ederek geri dönmem zor olmayacaktır.
Ve şafak sökerken, kum vadisinin içlerine doğru açılarak tepelerin ardında kaybolan yitik devenin ayak izlerini izleye izleye ilerliyorum.
Bir
Geçiyor önümden sirenler içinde
Ah eller üstünde çiçekler içinde
Dudağında yarım bir sevda hüznü
Aslan gibi göğsü türküler içindeRastlardım avluda hep volta atarken
Sigara içerken yahut coplanırken
Kimseyle konuşmaz dağ gibi titrerdi
Çocukça sevdiği çiçeği sularkenDiyarbakırlıymış adı bahtiyar
Suçu saz çalmakmış öğrendiğim kadar
Geçiyor önümden gülyüzlü bahtiyar
Yaralıyım yerde kalan sazı kadarBeni tez saldılar o kaldı içerde
Çok sonra duydum ki Yozgat'ta sürgünde
Ne yapsa ne etse üstüne gitmişler
Mavi gökyüzünü ona dar etmişlerGazete de çıktı üç satır yazıyla
Uzamış sakalı çatlamış sazıyla
Birileri ona ölmedin diyordu
Ölüm bir yanında hüzünle gülüyordu
Daha geçen ay Hıdır amca, her ikisini de taa İstanbul Emniyeti'nden zor toplayıp getirmişti. İki kardeş 1 Mayıs için İstanbul'a gitmişler, evdekilere de "Amcamlarda kalacağız" yalanını uydurmuşlardı.
“kadınlar yirmili yaşlarına gelmeden önce bin kez ölmüşlerdir. şu ya da bu yöne gitmişler ve engellenmişlerdir. engellenmiş umutları ve düşleri de vardır. aksini söyleyen biri, hâlâ uykudadır.”
"Minka Abla" yazarın en sevdiğim eserlerinden biridir. Aslında genel olarak çoğu eserini sevdiğim yazarın bu romanı için söylenebilecek en önemli şey; cinsellik dürtülerinin yanında aşk ve yardımseverlik daha ağır basar.Ancak cinselliğe de yer verilir bunların yanında. Yardımsever Minka Tuna Nehri'ne akan Seret Çayı yakınlarında bir köyde yaşar. Yazarın çayları ve nehirleri konuşturması da sempatik bir hava vermiş romana. "Taşkın ve hoppa bir çay olan Bistritsa, sevgilisinin tasarısını kabul edip onunla birleşmiş ve beraber bizim memlekete kadar akıp gitmişler,ama Tuna birden onlara, Hey! Sadece yollar kesişebilir, ama sular asla. Hele bir çay kocaman bir nehrin yolunu kesmeye cüret edemez! demiş."
Minka AblaPanait Istrati · Karbon Kitaplar · 2020343 okunma
1.KİTAP
Merhaba sevgili okur,
Elf Leyle ve Leyle (Binbir Gece Masalları)
2021’de Aylak okurlar gurubu ile başladığım 16 kitaptan oluşan Binbir gece masalları’nın 1. kitabını sonunda bitirdim efenim. Tek seferde okumak sıkıcı olduğu için azar azar okuyorum efenim.
Kitap Orhan Pamuk önsözüyle başlıyor. Çerçeve öykü tekniğiyle yazılmış. Ayrıca ben