Allah'tan haşyet duyan birinin, ya doğal bir afet olursa, ya güneş doğmazsa, ya gezegenimiz dönmekten vazgeçerse, ya bir yıldız dünyamıza çarparsa diye içini kemiren bir korkusu, diken üstünde bir hali yoktur. Allah'tan haşyet duyan birinin kazalardan, musibetlerden, hastalıklardan korkusu yoktur; Allah'tan haşyet duyan birinin gelecek korkusu yoktur; etrafındaki insanlardan, eşyadan, tabiattan korkusu yoktur. Onların işten atılma, aç susuz kalma, insanların gözünden düşme, hor görülme, yalnız kalma, dışlanma, malını, canını veya makamını kaybetme endişesi yoktur. Kadere inanıp, ecelin Allah'ın elinde olduğunu düşünen bir insanın, ölüm korkusu dahi yoktur. Ona göre ecel bellidir, değişmez. Öleceği varsa ölür, vakit tamam değilse ölmesi veya öldürülmesi imkansızdır.