Yazarın ilk kitabıymış. Kitap, kahramanımız Fugui'nin çok derine inmeden anlatılmış hayat hikayesidir. Dili oldukça sade ve akıcıdır. Hatta bu kadar basit bir anlatımın nasıl bu kadar güçlü bir anlatıya dönüştüğüne inanamazsınız. Zenginlik, acı, fakirlik, acı, gurur, acı, umut, acı, mutluluk, acı, acı ve acı etrafında dönen bir hikaye. Okurken gerçekten çok zorlandım, acı çektim, üzüldüm, olmaz dediğim olmamasını istediğim her şey oldu maalesef hikayede..
Depresyon da olanlara, hassas olanlara, kesinlikle önermediğim bir kitap. Kötü olduğundan değil. Aksine yukarda yazdığım gibi sade ve basit bi anlatım ile çok güçlü hisler hissettirip, Kafka'nın, "Okuduğumuz kitap bir yumruk gibi bizi uyarmıyorsa ne işe yarar?" Tanımına uyan bi kitap olduğundan dolayı.. Ama Türkiye gibi insanı yoran, ekseriyetle mutsuz eden bir ülkenin ferdi olarak bu kitapla daha fazla mutsuz olmak istemezdim açıkçası. Tüm kitap boyunca yaşanan ölümler insanın bağrını delercesine acıklıydı. Yine söylüyorum burada yazarın başarısını es geçmemek lazım.
Ama yine de kitabın da vermek istediği mesaj gibi, herşeye rağmen yaşanmalı, ve bu kitap da bu kadar acıya rağmen okunmalı bence...