Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bana dokunmayın, ben kendimle iyiyim. Ve sonra aklıma Shakespeare’in şu düşüncesini getirdim: “Ben hep mutluyum biliyor musun? Çünkü hiç kimseden bir şey beklemiyorum. Beklenti her zaman zarar verir. Hayat kısa, bu yüzden hayatını sev ve mutlu ol. Gülümsemeyi sakın bırakma. Kendin için yaşa ve konuşmadan önce dinle. Yazmadan önce düşün, harcamadan önce kazan. Dua etmeden önce inan, vazgeçmeden önce dene. Nefret etmeden önce sev, ölmeden önce yaşa.”
Reklam
Ee, daha nasılsınız Ruhi Bey? - İyiyim iyiyim. Sizinle görüşelim Ruhi Bey? - Vaktim yok, vaktim yok Ruhi Bey görüşelim - Vaktim yok görüşmeye kimseyle Ruhi Bey! - Kendimle bile, kendimle bile.
Kendimle baş başayken iyiyim ben.Bir seferinde, yanında sıkılmadığım tek insanım galiba, diye düşünmüştüm.Hatta kendimle yaptığım konuşmalarda tek bir yanlış anlaşılmanın bile olmadığını fark edip rahatlamış ve bunu anladığım için mest olmuştum.
“Sen... Neden geldin?” diye sordum. Gözleriyle masayı işaret etti. “Sana yemek yollamıştım. Ama kapıyı açmamışsın. O yüzden geldim.” Kendi kendime güldüm. Kızları öylece bırakıp da mı gelmişti acaba? Tüh. Yazık oldu. “Üzgünüm. Kapıyı açmak için yürüyebilmem gerekiyor. Ben de yalnızca koşabiliyorum.” Kendimle dalga geçmeme sinirlenmiş gibi gözlerini devirip eliyle çenesindeki sakalları kaşıdı. “Bir an, durumunu unutmuşum. Ee, tuvalete gitmek ister misin? Sonra sorun olmasın?” Başımı hayır anlamında sallayıp masayı biraz daha kendime çektim. Bu yemekler bana bir hafta yeterdi. Acaba Bora Karahanlı odaya bir hafta boyunca uğramayacak mıydı? “Hayır. İyiyim ben. Git artık. Kadınlar bekletilmeye gelmez! Kaçarlar valla. Benden söylemesi.” Yüzüne bakmadan tavsiyemi verip kendi söylediklerime güldüm ve tabağımdan aldığım bir dilim patatesi ağzıma attım. “Gidiyorum. Bir ihtiyacın olursa...” “Olmayacak!” Birkaç saniye bir şey söylememi bekler gibi başımda dikildikten sonra nihayet odadan çıktı. Televizyonun sesini açıp yemeğime döndüm. Sadece beş saniye sonra kapı tekrar açıldı ve Bora Karahanlı’nın kafası göründü. Kafasını içeri doğru uzatmış bana bakıyordu. “Telefon numaram sende vardı, değil mi?” Gözlerimi devirdim. “Evet. Beni merak etmen ne hoş!” Kendi kendime kıkırdayıp yüzüne baktığımda gayet de ciddi göründüğünü gördüm. Hem ciddi hem de beni merak ediyor. Bari gül be adam!
Bu adamı görür görmez işte dedim bu o, bu benim yıllar önce bıraktığım ben, orada kalsaydım ben bu olurdum, her şeyi birbirine bağlayan benlikli bir meczup, bu yollu karşılaşmalarım oluyor kendimle, biliyorum ki dönmüş dolaşmış bir hale bürünmüş bugünkü halimin önüne düşmüşüm, paralel evrenlerin karşılaştığı nokta, gidip elini tutasım geliyor, üzülme, hepsi geçti bak diyesim, üzülme artık ben iyiyim diyesim.
Sayfa 123Kitabı okudu
Reklam
Gideceksen Gelme
Bak, çok duygusal bir insanım ben. Balık burcu değilim ama benimle çok güzel ilgilenip sonra bir anda elini eteğini benden çekersen oturur çocuk gibi ağlarım. "Seviyorum," deyip bana sevdiğini hissettirmezsen geceleri uyuyamam. Ben kimsenin duygularıyla asla oynayamam. Kimsenin ahını hiç alamam. Gitmek için geleceksen gelme, gidersen da yanamam. Ne de olsa iki gün sonra unutur, diye düşünme, sana alışırsam unutamam. Etrafına bir bak. Şu sıradanlığa bir bak. Herkes gitmek için giriyor birbirinin hayatına. Sen gitme. Gideceksen de gelme. Herkesleşme. Kendini bende eksiltme. Beni sevdiğini söyleyip iki gün sonra ortadan kay bolacaksan beni böyle sevme. Ben böyle iyiyim kendimle. Gitmek için geleceksen zahmet etme. Böylesine yer yok kalbimde.
Sayfa 66 - İndigoKitabı okudu
Sözde samimiyetiniz, davranışa yansımayan sevginiz, sözde iyi insan rolleriniz sizin olsun. Bana dokunmayın, ben kendimle iyiyim.
Herşey dönüyor ve kendi etrafındaki tüm masumiyeti yok ediyor. cehennemi sevmekten başka elimde insanca kalan ne var ki... cehennemi ruhu hala üşüyenler için istiyorum.  kendi kötülüğümü istiyorum, son bir defa ara istiyorum..! yine aramamışsın beni.  biraz daha geç kal ki, bir şey daha bulayım...  bir gerçek daha.  hayatımdaki o işaret kayıp gidiyor gökten; gündüze karşıysa yapayalnızım.  parlak bir hediye paketine sığdı kalbim.  Yanlış bu sözcükler, yanlış. Çok ağladım, çok erkek oldum çok da kadın.  Kimseyle kendimle bile yaşayamazdım. Hep yarım kaldım hep!  Belki ameliyat ettirirsin; gitsin diye yüzümün diğer yarısı da.  nerem varsa insan kalan... işte orası acıtıyor.  Başını derenin kenarına koy. Atını yıldızlara bağla.  Dinle ama korkma, çünkü vitamin aldım, iyiyim.  Ama; ya bu soluk sonsa, ağlıyorum fren seslerinin ardından gelen hıza, kaderimin oyuncağı oldum, övüncü oldum sessiz uzlaşmacıların, övüncü oldum tüm yaşayamamışların, bir kurbanın onurunu diktiler yakama.  Şimdi herşey hazır. Bir tek eksiğim var kırmızı bir türlü tamamlanamayan tamamlandıkca eksik kalan kırmızı..  Pirinç işlemeli bir aynada kırıldı yüzümün diğer yarısı. Herkes uyuyordu. Yüzümün yarısı benim, yüzümün yarısıyla hep yarım öyküler anlatırım.
Sözde samimiyetiniz, davranışa yansımayan sevginiz, sözde iyi insan rolleriniz sizin olsun. Bana dokunmayın, ben kendimle iyiyim.
55 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.