İşte şu yağmurlar, işte şu balkon, işte ben
İşte şu begonya, işte yalnızlık
İşte su damlacıkları, alnımda, kollarımda
İşte yok oluşumdan doğan kent
Hiçbir yere taşmıyorum, kendime sızıyorum yalnız
Ben dediğim koskocaman bir oyuk
Koltuğun üstünde, aynadaki yansıda
Bir oyuk! sofada, mutfakta, yatağımda
Yaşamayı tersinden kolluyorum
Suskun sanıyorlar beni, değilim; anlaşılmadığım ve anlamadığım bir dünyada kelimelere küsüm sadece.
Yalnız sanıyorlar beni, değilim; kimsenin kalabalığı olmadım ve kimseyi de kalabalık edemem bundan sonra dünyamda, bu da benim tercihim.
Güvensiz sanıyorlar beni, değilim; sadece kendi içimde kendime göre bir dengem var ve bir daha kırılırsam toparlanamama endişesi taşıyor yüreğim.
Bu yüzden, şimdilik sadece kendime güveniyorum. Anlamakta zorlandığım bir dünyada, anlaşılmayı zaten beklemiyorum. Ben böyle iyiyim.
Neden diye sormayın hemen. Onu ben kendi kendime de açıklayabilmiş değilim henüz.
Kişinin ihtiyaç duyunca aramasının binlerce çeşidi olmalı.Aradığımızın ne olduğunu biliyorsak, arayacağımız yer bellidir.
Bakınırız ve onun işaretlerini tanımakta güçlük çekmeyiz.Sıkıntı kollarını göğsümde kavuşturmuş. Soluk alırken, genişleyip daralan
Durup bakınca şöyle bir kendime, ne çok yalnızım. Bu aidiyetsizlik duygusuyla ortada bırakılmış gibiyim. Kucağıma bir bomba gibi koymuşlar, ne yapacağımı bilemez halde, panikle dona kalmışım. Geriye dönsem birileri, öne gitsem başkaları, tam ortadayım ben... Sanki birileri ölecekse o ben olmalıymışım hissi. Defalarca denemiş, her seferinde becerememiş, herkesin beklentisini yükseltmiş ama hayal kırıklığına uğratmış duygusu korkunç bir utanç ve yetersizlik. Hiç birisi için kendine sordun mu "beni neden sevmedin?" diye. Ben sıkça kendimi bu sorunun çoğulunu sorarken buluyorum. "Beni neden sevmediler?" Bunun cevabını ararken bulduğum, kendi psikolojim. Hani ya çok iyiyim ya çok kötüyüm ya, bilirsin. İşte sorumun cevabı. Beni sevsinler diye tüm iyi niyetlerimi masaya çıkarıp, sorgusuz sualsiz koyuyorum. Sonra ya fazla geliyor ya da yetmiyor ve yine sevilmiyorum. Sonra hırçınlaşıyorum. Çünkü sevilmek, benim seni, dünyayı, hayvanları sevdiğim kadar sevilmek istiyorum. Sanırım esas sorun bu. "Benim gibi." Herkesin kendine has sevgi gösterme biçimi var ve kendime bu sevgileri yetiremiyorum."