Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Adalet Sarayından Greve Meydanına kadar yaptığı yolculuk sırasında, Quasimodo'nun hüzünlü ve tiksinti verici yüzünü nasıl bir kibir ve mutluluk ifadesinin kapladığını tasvir etmek çok güçtü. Hayatında ilk kez kendine saygı duymanın keyfini yaşıyordu. Şimdiye kadar yaptığı iş yüzünden aşağılanmış, görüntüsüyle tiksinti uyandırmıştı. Bu yüzden, sağır olmasına rağmen, gerçek bir papa olarak, kendinden nefret ettiklerini hissettiği için kendilerine nefret beslediği bu insanların alkışlarının tadını çıkarıyordu. Tebaasının delilerden, aksaklardan, çolaklardan, hırsızlardan, dilencilerden oluşmasının ne önemi vardı? Onlar uyrukları kendisi hükümdardı. Ve doğrusunu söylemek gerekirse, biraz da korkunun eşlik ettiği bu alaycı alkışları, bu yapmacık saygı gösterilerini ciddiye alıyordu. Korkunun nedeni bu eğri bacaklı, sağır kamburun güçlü, çevik ve tehlikeli olmasıydı: Bu üç özellik gülünçlüğünün etkisini hafifletiyordu.....
Gök kubemizi 1923 te çaldılar… Harf İnkilabı isimiyle
Kendi Gökkubemiz Yahya Kemal Merhum'dan mülhem bir ifade. Biz Gökkubemizi nerede yitirdik, ne zaman yitirdik, nasıl yitirdik... …bunu buna başlayalım mı…? Bu soruyu sormak bile aslında, bu yolculuğun ilk adımlarından biri olmalı. Çünkü birçok insan Gökkubemizi kaybettiğimizin bile farkın da değil. Önce meseleyi doğru ortaya koymak lazım.
Reklam
Her yolculuk insanın kendine yolculuğudur. Kimi bin defa gider Kâbe'ye de kendini bulamaz, kimi köyünden bile çıkmamıştır ama gönül kâbesinde yaşamaktadır.
Sayfa 52
201 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba kitap sever dostlar bugün sizlere @selamicinarci 'nın yazmış olduğu #zirvelerinötesinde kitabı ile geldim. Kendine has bir tarzı olan yazarın akıcı, felsefik, okurken insanı düşündüren ve hatta sorgulatan harika bir kitabı daha okumuş olmanın mutluluğunu yaşıyorum. #kitabınkonusu Cuma gözüpek bir maceraperest ve turist rehberi idi.
Zirvelerin Ötesinde
Zirvelerin ÖtesindeSelami Çınarcı · Klaros Yayınları · 2022118 okunma
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
"AŞKIN KAPISI" "Her insan kendine bir değer biçer, affeder ve vermeder. Sonra kendine biçtiği bu değere şahit arar. Bu değere şahitlik edenleri sever. Biçtiği bu değerden bile çok değerli olduğunu iddia edip şahitlik edenler ise âşik olur. Çektiği acıların kaynağı budur." Yaşamda tesadüf kavramına fazla inananlardan
Aşkın Kapısı
Aşkın Kapısıİkbal Bayrak · Alfa Yayıncılık · 202429 okunma
479 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Ömrü boyunca anlaşılmak isteyen ve bunu karakterleri üzerinden çokça dile getiren Oğuzcum Atay.. Tıpkı onun gibi anlaşılmak istenen karakteri Hikmet Benol. Kendini bulmaya çalışan fakat bulamayan ve kişilik bölünmesi yaşayan Hikmet, yaşadığı başarısız evlilikten sonra kendine başka bir yaşam kurmaya karar verir ve gecekonduya çekilir. Burada çok
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202231bin okunma
Reklam
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Suzan defter İnsan kendini bile bir başkasını severek sevebilir ancak, benim zavallı kızım. Altını Çizdiğim bir satırla başlamak istedim. edebi eser okumak zorlu bir yolculuk süreci konuları takip etmek okurken devamlılığı sağlamak pek kolay değil. kitabımızda bir erkek bir kadın olmak üzere iki kişinin günlüğü mevcut birbirine geçmiş
Suzan Defter
Suzan DefterAyfer Tunç · Can Yayınları · 202212,9bin okunma
552 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Çok çok iyiydi. Uzun zamandır okuduğum en iyi fantastik serilerden olabilir. Dünyası, dili, karakterleri, olayları, hepsi çok iyi tasarlanmış. Erkek kılığına girerek halkını doyuran Avcı bir kadın. Bir suikastçı olarak sultana bağlı bir katil prens. Yolları kesişirse ne olur? Yıllarca süren politik iktidar oyunu bir savaşı ateşlemek için kıvılcım görevi gören krallığa sonsuz kışı yaşatan bir lanet ile birlikte avcı Zafira kayıp büyü geri getirebilecek bir nesneyi aramak için yola çıkar. Krallık suikastçısı Nasir’e Zafiranın bulduğu şeyi alması ve onu öldürme görevi verilir. Bu şekilde tehdit, arkadaşlık ve canavarlar ile dolu bir yolculuk başladı. Birbirini bulan yabancı ekip bağlar, sıkıntı ve inançla güçlenerek zümreyi oluşturur. Antik Arabistan’da geçen bu hikayeyi sevmemek mümkün değil. Fantastik kitaplara yeni başlıyorsanız kesinlikle önermiyorum. Gerçekten iyi bir fantastik okuyucuysanız ben beğeneceğinizi düşünüyorum. Dili ağır olayları anlamak zor kitabın içine girmek zaman alıyor o yüzden bu tür alışık değilsiniz sizi zorlayabilir. Yoğun ve zorlayıcı bir kitap ama içine girince çıkması çok zor. Nasir, Zafira ve zümrenin geri kalanı ile hem gülüp hem ağlamaya hazır olun. Alıntılar; Korku ölümü besler, özgüven ise özgürlüğü. Umut da en az aşk kadar kötü bir hastalıktı. Kendine güvenen bir kadından daha fazla saygı uyandıran ve tehlikeli hiçbir şey yoktu şu hayatta. Başıboş bir zihin şeytanın oyun alanıdır. 
Ateşin Peşinde
Ateşin PeşindeHafsah Faizal · Yabancı Yayınları · 2021419 okunma
72 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
FERSUDE Herkese Merhabalar... Sizlere yeni bir kitap ile geldim. Kitabımız kısa biraz da hızlı ilerliyor olsa da hikayesi ile de ferah bir okuma sunuyor. Tabi hızlı geçişler olunca biraz o duygular,hislerin ve hislerin bize geçmesi de zorluyor. Kapağı ve ismi ile de sizi hemen kendine çekmeyi başarıyor değil mi? Gelin size birazcık konusundan
Fersude
FersudeBurak Bilgili · Az Kitap Yayınları · 20235 okunma
Gerçekten yaşıyor musunuz?
Gerçekten yaşıyor musunuz? Yada yaşadığınızı mı sanıyorsunuz? İnsan ev inşaa etti, ev insanı kendine bağladı. En son ne zaman evinizi unutup, gerçek anlamda "yolculuk" yaptınız
Reklam
Narsisus'un kendine olan aşırı sevgisi ve kibre varan özgüveni onun sonunu getirmişti. Onun ruhundan ve bedeninden yükselen nergis ise sevmeyi, paylaşmayı, letafeti, inceliği anlatır. Nergis, gelin çiçeği olarak da bilinir. Bir gelin gibi narin, sevgi dolu, aşk dolu, hayat dolu bir çiçektir. Nergis aynı zamanda sevgi çiceğidir. Sevginin paylaşıldığı zaman çoğaldığını ve dünyayı güzelleştirdiğini anlatır bize.
Sayfa 274Kitabı okudu
... Bir gün Narsisus, nehrin kenarında su içmek için eğildiğinde suda kendi aksini görür. Sudaki aksine aşık olur. Bu nasıl bir güzellik diyerek kendisine aşkını ilan eder. Ama kısa bir süre sonra kendine olan aşkının onu eritmeye, tüketmeye başladığını görür. Zira kendine aşık olanın aşkına bir karşılık bulması mümkün değildir. Böylece sudaki yansımasına, kendi suretine kendisine aşık olan insanın trajik hikayesi başlar. Kendinden başkasını görmeyen, beğenmeyen, iltifat etmeyen Narsisus yavaş yavaş ölmeye başlar. Suya düştüğü yerde bir çiçek biter. O çiçeğin adı nergistir. ...
Sayfa 274Kitabı okudu
...Kendine ait bir sözü olmayanlar ancak başkalarının söylediklerinin ekosu olurlar.
Sayfa 273Kitabı okudu
212 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
41 günde okudu
Mektuba "Hayal edilemeyecek kadar mutluydum." Diyerek başlayan bir adam. Makar Devuşkin, sevgili dostuyla tüm hayatı boyunca unutamadığı bir mektuplaşma serüvenine giren iki sadık dost. Her anlarını ayrıntılı bir biçimde birbirlerine anlatan, mektuplarını yazarken heyecan içinde sanki birbirleriyle konuşuyormuş gibi içindekilerini döken iki sadık dost, böyle devam eden bir dostlukta elbetteki sonunda alışkanlık haline gelecek ve birbirlerinden kopamayacaklarını bile bile sürdürecek olmanın gururunu yaşayan Varvara ve Makar Devuşkin bir süre boyunca böyle devam ederler. Aralarında ki dostluk ne denli ilerideydi tahmin edemedim ama ihtiyar bir adamın ve genç bir kızın konuşmaları tam bir dostluk konuşmasıydı. birbirlerine hitap edişleri aşırı hoşuma gitti Devuşki'nin Varvarayı Anacığım diye sevmesi Varvara'nın aynı şekilde sürekli en sadık dostum demesi çok hoş bir sohbet gibiydi. Mektuplaşma değil de dip dibe oturup konuşulan bir sohbet gibi ilerledim. Arada biraz sıkıcı tarafları vardı tabii, anlamadığım bir kaç yerde oldu elbetteki ama hep böyle değil midir seni kendine bağlayan biraz saçma, biraz karmaşık ve çokça anlamsızdır... Sonu beni gene şaşırtmadı artık okuya okuya alıştım yazarların nasıl romanlarını bitirmek istediklerini. Onların asıl amaçları okuyucuyu meraklandırmak başarıyorlarda meraklı bir şekilde okuyup bitirdim. Bu arada Ordu'ya yolculuk yaparken bitirdim bu kitabı belki de o yüzden biraz da keyif verdi. Yolculukta kitap okumaya bayılıyorum. Tam bir yol arkadaşı oluyorlar banaaa (Keyifli okumalar dilerim.)
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · İletişim Yayınları · 201862bin okunma
Adalet Sarayından Grève Meydanına kadar yaptığı yolculuk sırasında, Quasimodo'nun hüzünlü ve tiksinti verici yüzünü nasıl bir kibir ve mutluluk ifadesinin kapladığını tasvir etmek çok güçtü. Hayatında ilk kez kendine saygı duymanın keyfini yaşıyordu. Şimdiye kadar yaptığı iş yüzünden aşağılanmış, görüntüsüyle tiksinti uyandırmıştı. Bu yüzden, sağır olmasına rağmen, gerçek bir papa olarak, kendinden nefret ettiklerini hissettiği için kendilerine nefret beslediği bu insanların alkışlarının tadını çıkarıyordu. Tebaasının delilerden, aksaklardan, çolaklardan, hırsızlardan, dilencilerden oluşmasının ne önemi vardı? Onlar uyrukları kendisi hükümdardı. Ve doğrusunu söylemek gerekirse, biraz da korkunun eşlik ettiği bu alaycı alkışları, bu yapmacık saygı gösterilerini ciddiye alıyordu. Korkunun nedeni bu eğri bacaklı, sağır kamburun güçlü, çevik ve tehlikeli olmasıydı: Bu üç özellik gülünçlüğünün etkisini hafifletiyordu.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.