bitmez tükenmez sandığınız hayaller sinirlerin sürekli gerilmesi sonucu yavaş yavaş ölgünleşmeye, tükenmeye yüz tutar. çünkü başka bir yaşantınız olmadığı için, eski ülkelerinizden, eski hayal kırıntılarınızdan büyük bir çaba sonunda yapıp çattığınız hayal dünyanız da kırılıp dökülmeye hazırdır. bu durumda canınız bambaşka şeyler çeker. hayalci, boşuna külleri karıştırarak bir köz bulmaya çalışır gibi, soğuyan yüreğini ısıtacak ateşi yakmak için eski hayalleri arasında bir kıvılcım arar. yakacağı ateş kanını tutuşturacak, kurduğu aldatıcı, renkli evrende yeniden kendini bularak, gözlerinden yaş getiren o coşkun hazzı tadacaktır.
Sayfa 62
Gökkubbemiz
Büyük geleneklerde genelde iki şey olur, ya soru sormayı unuturlar ya da asıl soruları geçip talih meselelerde kaybolurlar. Bir medeniyet, asıl gerçek soruları sormayı bırakıp başka talih meselelerde kaybolmaya başladığında kendi gökkubesini de artık kaybetmeye başlıyor demektir. Başın üstünde başka bir gökkubenin yapay suni, harici dışarıdan
Reklam
Kendini yakmak istemelisin kendi ateşinde: nasıl yeniden doğmak isteyebilirsin ki önce kül olmadan?
Oysa insanlar, evleri yakmak, insan kabı dökmek, bir aileyi boğazlamak, bir karakolu basarak oradakileri katletmek, bir köyü yerle bir etmek için birbiriyle yarışıyor, insanlar pusu kurmak, birbirini tuzağa düşürmek, birbirini öldürmekten başka bir şey düşünmüyordu. Baştan başa savaşla çalkalanan, patlamalarla sarsılan, her yanı tutuşup cayır cayır yanan bu ülkede, kendini doğaya vermiş, varlıkların sonsuz huzuruna ermiş gibi otları, fidanları toplayan, sadece çiçeklerle, kuşlarla ve yıldızlarla uğraşan bu yalnız adam, elbette tehlikeliydi. Aklının başında olmadığı ilk bakışta anlaşılıyordu. Hiçbir çalılığın arkasında pusuya yatmıyor, hiç kimseye kurşun sıkmıyordu. Çevresinde kaygı uyandırması da işte bu yüzdendi...
Aynada baktığım yüze küskünüm :p
"Niye yaşamalı? Her şey anlamsız! Yaşamak; yakmak kendini, ısınamamak!"
Sayfa 193 - Oda Yayınları
“Âşık olmanın insanı en çok korkutan tarafı ne biliyor musun? diye sordu. Çıplaksın. Kendini her tür tehlikeye açıyorsun ve bütün savunmalarını bırakıyorsun. Elbisen, silahın yok. Saklanacak bir yerin yok. Tamamen açıksın. Bunu dayanabilir kılan tek şey, karşındaki insanın da sana âşık olduğuna ve senin canını yakmak için bir şey yapmayacağına inanmak.”
Sayfa 186 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.