Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Maddeyi anlamak güçtür. Zihne kapılarak kendini teslim etmek ve maddeden kopuşu umut etmekse çok daha kolay olan yol gibi görünür ve denemek bile bağlı olduğun maddesel bedenin ihtiyaçlarıyla çelişmek haricinde gerçek manada bir zahmet gerektirmez. Maddeden tam bir kopuşun ve bunun töze ulaştıracak olgu olduğuna dair hissiyatın varlık umudu, beraberinde imkansızlığı ve kocaman bir çelişkiyi getirse de büyüleyiciliği yüksek ve ulaşılması gereken bir mertebe olarak göz boyamaktadır. Lakin, derinine bir inceleme ve zihnin maddeselliği bir araya geldiğinde, çözümü imkansız olan kolaylıkta aramanın yalnızca töze ulaşan yoldaki cezbedici sapaklardan birisi olduğu bariz bir açıklık ve pişmanlıkla görülebilir. İronik olan kısımsa, tüm farkındalığa rağmen o yolun vaad ettiği huzurun ve umudun çekiciliğini asla kaybetmeyecek olduğudur. İnsan, kim bilir, belki de kendini bu umuda teslim etmelidir fakat; bir ideal, bir yaşam bu teslimiyet uğruna feda edilecek kadar kıymetsiz midir sorusunun cevabı, en az kişinin kendi nefeslerini kesmesi veya kalp atışlarının devamlılığına izin vermesi arasındaki çizgi kadar aşılması güç bir keskinlik ve minicik bir an kadar incelik barındırmakta olup, kişinin yolundaki seyri belirleyecektir. Son ironiyse, yolun sonunun varlığına dair asla edinilemeyecek olan bilinçtir ki bu bilinçsizlik halinin insanı kalp atışlarına teslim olmaya itmesinin olağanlığı, mükemmel bir devamlılığı koruma örneği meydana getirmektedir. Düşünülürse, aslında, son ve dolayısıyla başlangıç yoktur.
Efe‍⃠

Efe‍⃠

@TiredPhilosopher
·
09 Nisan 15:40
Çünkü biz maddeden ne kadar sıyrılırsak, İlk Töz'e ilişkin tasavvurumuz o kadar tam olacaktır. O'na daha yakın olmamız ise ancak bilfiil akıl olmamız sayesinde mümkündür. Maddeden tamamen sıyrıldığımız zaman, zihinlerimizde ilk Olan'a ait kavrayışımız tam olacaktır.
Her şeyin yokluğunu çekmeli insan; yokluk, varlıktan daha görkemli ve daha anlamlıdır. |
Cemil Meriç
Cemil Meriç
Reklam
YDS'de En Çok Çıkan Kelimeler: I Harfi
iceberg = buz dağı (= glacier) Iconic = sembolleşmiş identify = teşhis etmek, kimliğini belirlemek, sınıflandırmak Identıcal = aynı idle = tembel (= lazy, indolent) X (= hardworking) Idol = İlah Tanrı ignore = görmezden kalmak, kale almamak (= take no notice) illusion = hayal,hülya, kuruntu illustrate = örneklemek imagine = hayal etmek imitate =
Bir keresinde bir okur inceleme yazarken besmele ile başlamıştı. Ardından sırf besmele ile başladı diye eleştiri yağmuruna tuttular. Besmele yerine başka bir şey yazsaydı bu kadar eleştiri olmazdı.
KURBAN RİTÜELİ TARİHİ-ANTİK YUNAN
Kurban Ritüelinin Antik Çağlardan Günümüze Gelişen Macerası İnsanlık tarihinin acılarla dolu sayfalarını aralamaya hazır mısınız? Kurban ritüelinin antik çağlardaki yansımalarına doğru büyüleyici bir yolculuğa çıkıyoruz! Mitoloji, çok fark etmesek de, günlük hayatımızın büyük bir alanında yer eder. Nasıl ki mitlerin oluşumu da antik çağ
Cemil Meriç şöyle der, "Her şeyin yokluğunu çekmeli insan; yokluk varlıktan daha görkemli ve daha anlamlıdır." Neden bunu söyler? Çünkü bir şeyin kıymeti ancak yokluğunda anlaşılır. Yokluğun yetiştirdiği insan, varlığın yetiştirdiği insandan idraki manada daha üstündür. Bir eylem ne kadar güç ise o denli kalıcıdır. Misal Moliére'e ait sanıyorum; "Mermere kazmak, kuma yazmaktan daha zordur, lakin mermerdeki yazı daha çok dayanır." Bu sebeple, bizim zahmetle elde ettiğimiz, zahmetsiz elde edeninkinden hem daha kalıcı hem de daha üstündür. Attar'a göre, "Kendi kusurlarını görmeye başlayan kimse, artık başkalarının kusuru ile meşgul olmaz." Sorun şu ki, kimse kendi kusurlarını görmüyor ya da görmek istemiyor. Lakin istemesek de onlar orada. Ve biz görene dek, orada olmaya devam edecekler.
Reklam
Ruhumun Çeşmesi'nden
Ben… Bakın bana, görünüyorum işte her yerde her şekilde… Benim işte ben ben Beeen ya da şöyle mi demem gerekirdi sizden her zamanın bir “an”ı olan “ben” Siz bunu benim şahsım olarak algılamayın (ki ben kendimce algılıyorum) Kendinize bir sesleniş olarak algılayın... Kim miyim ben Görünmek ya da gözükmek için olduğum zaman mutluyum (Tabii ki muhatapların algısının içinde kalıp bir gıpta oluşturduğum zamanlar!) Ve bu Mutluluktan kendini aramanın ve bilme ya da bilinçlenmenin kayıbını yaşayıp hiisetmeyenim ben. Kişisel Kaygılarımda bocalanıp dururken, “öte” denen ve her boyutuyla haykıran (sözümona) Koca Güruhu görmeyen, duymayan, hissetmeyen ve bunun yanında buna lakayt kalınca haykırışların biteceğini-susacağını zanneden koca bir Demagogum ben. Varoluşsal kaygılar ve arayışların elzemliğini damarlarımdaki her zerrede hissetmeme rağmen, onlara bir çare ya da çözüm bulma uğruna günlük ve kilitleyici hazlardan ve ihtiyaçlardan vazgeçmeyecek- ya da ertelemeyecek kadar umarsız biriyim ben. (Ki hazlarımı öne almak için bunu her zaman yapmama rağmen.) Ben ahh ben ne de çekici geliyor yazıyorken bile bilinme ve beğenilme dürtüsünün verdiği hazzı düşünen ben… Olmaz(!) olamaz, benden “biz” olmaz, ben bu “ben”lerde hapsoldukça… Gel kaçır beni benden ey “biz” Ve beni bu “ben” den kurtarmaya geleni dışlayacağımı bilmeme rağmen çağırıyorum gene ey “biz” diyarında özgür olanlar gelin kurtarın beni…
ÜÇ AYLAR: İMAM GAZÂLÎ OKUMA ETKİNLİĞİ
Besmele - Hamdele - Salvele.. Selamünaleyküm dostlar.. İçinde bulunduğumuz zamanın hayrını diler, şerrinden Allah'a sığınırız. Malumunuzdur ki; mübarek üç ayların içerisindeyiz. Bizler de bu mübarek ayların kıymetini hatırlatıcı bir etkinlik yapmak istedik. Etkinliğimiz Recep ayının son haftasında başlayıp, Ramazan bayramının ilk gününe kadar
Ruhumun Çeşmesi'nden
Zaten ne ki zaman öldüre öldüre bitiremediğimiz. Kendimizi avuta avuta oyun masalarında, telefonlarda başkalarının ütopyalarını (gezilerini -yemeklerini) inceleye inceleye öldürdüğümüzü sandığımız Zaman. Ne ki zaman sadece madde ile geçirdik, ama maalesef sahibi olamadık da esiri olduk.
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.