Kierkegaard'a göre en kötü umutsuzluk hâli, umutsuz olduğunu bilmeme hâlidir. Umutsuzdur, çünkü "kendi" geleceğini yitirmiştir ve bundan ötürü gelecekten sahici bir umut ya da güven bekleyemez. Yanlış konumdaki bir insan kendini ileriye doğru iteceği, yansıtacağı başlama noktasını ve mekânı yitirmiştir. Nerede olduğunu ya da nereye gittiğini bilmez. Her zaman ve her yerde umutsuzluk içinde olur. Gelecek şimdiki zamanın sonucudur, şimdiki zaman ise geçmişin sonucudur ve geçmiş değiştirilemez.
132 syf.
·
Puan vermedi
Yazarın odak noktasının içten dışa, bireyselden toplumsala doğru değiştiğini görüyoruz. Sisifos'tan Asi'ye doğru ilerledikçe bir yazar olarak olgunlaştı ve daha sonra kendisi de önerdiği saçmalık fikrinden rahatsız oldu. Şöyle dedi: “Bu 'Saçma' kelimesinin mutsuz bir geçmişi var ve itiraf etmeliyim ki artık beni oldukça
Denemeler
DenemelerAlbert Camus · Say Yayınları · 1998531 okunma
Reklam
"Zor olan şey, insanın kendi durumu hakkında bir bilgiye ulaşması değildir. Çünkü her insan kendisi hakkındaki bilgiye en iyi gene kendisi sahiptir. Önemli olan kişinin bu bilgiye sahip olmak isteyip istemediğidir. Kierkegaard'a göre kişi umutsuzluk içerisinde olduğunun bilgisine sahip olmak istemez, ki bu da onun zaten umutsuzluk içerisinde olduğunu gösterir."
Sayfa 70 - Doğu Batı Yayınları, 1.Baskı (Haziran 2020), Makale: Yasemin Akış YamanKitabı okuyor
88 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba.... Sizlere Alain Badiou ve Nicolas Truong’un "Aşka Övgü" adlı kitabını tanıtmak istiyorum. Bu kitap, yani "Aşka Övgü" felsefe ile aşk arasındaki ilişkiyi, çeşitli filozofların ve psikanalistlerin aşk konusundaki görüşlerini tartışır. Aşkın sadece romantik bir duygu olmadığını, aynı zamanda felsefi ve evrensel bir
Aşka Övgü
Aşka ÖvgüAlain Badiou · Can Yayınları · 2017702 okunma
Ahlak-geleneğinin karşıtı etik-geleneğinde ise Antik Yunan düşünürleri ve özellikle Aristoteles, “etik” sözcüğüne “ örf ve âdetler”in ötesinde bir anlam yüklemiş ve odak noktasını “iyi insan”dan “iyi yaşam” a çevirmiştir. Buna göre insan başkalarına değil, kendisine karşı sorumludur.
Gizli Tarih, kenar notu 4, Bölüm 1
Julian Morrow ve Yunan Harfi Ψ – Eminim ki pek çok okuyucu Julian'ın, psikolojiye karşı edindiği sert önyargılara rağmen, Dionysiac Ritüelini -psikanaliz bakımından- şu şekilde tanımladığını fark etmiştir: "Bu ilkel hissi, arzularının esiri olmuş benliği öldürmeye çalışmak izan sahibi herhangi biri için ve özellikle de eski insanlar ve
Reklam
388 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.