Dünyaya gelmiş herkesin, hiç çalışmadan yaşama hakkı olduğunu söylüyorlar, bunun tersini açıkça gösteren kanunlara aldırmaksızın, her insanın 'asgari geçim standardına' sahip olma hakkı olduğunu, kendisine yiyeceğini, giyeceğini, barınağını vermek gerektiğini ileri sürüyorlar. Bunun için hiçbir çaba göstermesi gerekmez, bu onun doğal ve doğuştan hakkadır, diyorlar. Vermek... ama kimden alınarak verilecek? Boşluk! Her insan, dünyada yaratılan teknolojik yararlarda eşit hakka sahiptir, diyorlar. Yaratılan... ama kimin tarafından? Boşluk! Sanayicilerin savunucusu pozuna bürünen korkaklar şimdi ekonomiyi şöyle tarif ediyor: 'İnsanların sınırsız arzularıyla, sınırlı miktarda sunulan mallar arasında bir ayarlama.' Sunulan... ama kimin tarafından? Boşluk! Kendilerine profesör süsü veren entelektüel bıçkınlar, geçmişin düşünürlerine omuz silkiyor, onların teorileri insanın rasyonel bir varlık oluşu gibi pratik olmaktan uzak bir varsayıma dayalıydı, diyorlar. Oysa insan rasyonel olmadığına göre demek ki irrasyonel olarak da yaşayabilmesini sağlayacak bir sistem gerekir, diyorlar. Bunun anlamı da gerçekliğe karşı gelerek yaşamak demek. Bunu kim mümkün kılacak? Boşluk! Yolunu şaşıran her salak, insanlığın üretimini kontrol altına alma planları yayınlıyor. Verdiği istatistikleri kabullenen ve kabullenmeyenler de onun o planı silah zoruyla uygulama hakkını hiç sorgulamıyor. Kime uygulanacak? Boşluk. Sebepsiz gelirlere sahip rastgele kadınlar çıkıp dünyayı geziyor, geri döndüklerinde dünyanın geri halklarının daha yüksek bir yaşam standardı talep ettiğini söylüyorlar. Talep! Kimden? Boşluk.
Sayfa 514Kitabı okudu
72 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Cemşid ile Hurşid... Mutlu sonlu hikâyesi ile herkesin çok sevdiği bir mesnevidir belki. Kim bilir. Okurken hissettiklerimle şu an hissettiklerim aynı değil. Onlar için söyleyebileceğim şey kavuştuğunuza sevindim değil. Birbirinize hiç yalan söylemediğinize, hiç aldatmadığınıza çok, çok sevindim. Hani günümüzde meşhur bir söz var ya. Doğrusunu
Cemşid ile Hurşid
Cemşid ile HurşidCem Sultan · Say Yayınları · 201124 okunma
Reklam
Geçen günlerde bu hainlerin babaları gibi taptıkları bir adamın şiir kitabı geçti elime. Abuk sabuk bir şeyler, yazmış herif, 'Güneşi zaptedeceğiz!' diye. Yahu ne saçma şey. Güneş'i zaptedecekmiş! Yahu be salak herif, Güneş'i zaptetmek kim, sen kimsin? Bak Amerikalılar Amerikalıyken, ellerinde onca olanak varken Ay'a bile yeni gidebildiler, Güneş'e yaklaşamıyorlar bile. Sen Güneş'in nasıl kızgın yanar bir şey olduğunu biliyor musun? Sen kimsin de Güneş'i zaptedeceksin? İşte bunlar insanları böyle kandırıyorlar. Adam şiiri okuyor, Güneş'i zaptetmeye kalkışıyor, sonra da başı derde giriyor. Tabii kafası çalışmayan, cahil insanlar bunlara inanıyor. Herif bir baltaya sap olamamış, evi yok barkı yok, çalışmayı sevmiyor, Güneş'i zaptedeceğiz falan diye şeyler duyunca belki de doğrudur, bakarsın zaptederler de, bana da oradan birkaç yüz metrekare arsa verirler, diye düşünüyor ve bunların peşine takılıyor."
595 öğeden 581 ile 590 arasındakiler gösteriliyor.