Böyle muhteşem bir esere nasıl inceleme yapılır, ne yazılabilir bilemiyorum ama bir şeyler yazmamak haksızlık olur diye düşünüyorum.
Martin Eden, Jack London'un okuduğum ilk eseri.Bu kitabı okuduktan sonra bunu utanarak itiraf ediyorum.
Jack London 'un hayatından kesitler bulabileceğiniz eser, yarı otobiyografik tarzda yazılmış.Ben, İşbankası yayınlarınınkini okudum.Levent Cinemre çevirisi çok başarılı ve son bölümdeki bilgilendirici fihristi çok iyiydi.
Martin Eden öyle keyifli ve lezzetli bir okuma oldu ki benim için tadı damağımda kaldı diyebilirim, herhalde bir 500 sayfa daha olsa okuyabilirdim.
Martin Eden'e aşk romanı, azmin öyküsü, yeniden doğuşun resmi, idealizmin gerekçesi, özgünlüğün güzelliği, inancın gerekliliği....herşey diyebilirsiniz. 20 yaşındaki denizci bir gencin aşık olduğu asil bir kız uğruna yeniden doğuşunun, kendini keşfedişinin ve inancı uğruna saplantı derecesinde azminin öyküsü bu aslında.
Jack London'un öyle muhteşem bir kalemi var ki yaşadığı sefaleti,açlığı, uykusuzluğu, yorgunluğu an be an yaşıyorsunuz.
Yazar olmanın zorlukları o yıllarda kendini kabul ettirmek için verilen mücadele ancak bunu yaşayan biri tarafından anlatılabilirdi herhalde...
Hepimiz, dönemlerimiz farklı olsa da zaman zaman Martin Eden olmuşuzdur kimbilir?
Her insanın tutunması gereken bir inancı olması gerektiğini savunan biri olarak bu muhteşem eseri şiddetle tavsiye ediyorum.
İlk 5 eserim içindesin Martin Eden...Azmine, kalemine, özgün kimliğine hayran kaldım Jack London....Sevgiyle ❤