Merhaba öncelikle bu yazı biraz inceleme olmaktan çıkabilir çünkü hem kitaptan biraz özet geçeceğim hem de bazı olaylar hakkında yorumlarımı yazacağım, uzun mu olur kısa mı olur bilemiyorum ama iyi, kötü eleştirilerimi dile getirmeden geçemeyeceğim:)
Kitaba başlamadan önce nasıl bir hikaye olur hiç tahmin yürütemedim, ismi, kapağı hiçbir fikir
Ben beğenmedim. Ana karakterin sonu gelmeyen düşüncelerini, paranoyaklıklarını, saçmalıklarını, bitmek bilmeyen burç yorumalrını okumak beni çok sıktı. Eğleneyim diye aldığım kitap beni sadece sinir etti o kadar. Kızın aklı fikri aşkta, yakışıklılıkta. Düşünün şimdi, arkadaşlarıyla buluşmaya gidecek ayna karşısında ilk düşüncesi şu “Güzel
Herkese merhaba Sizlere Kar Çiçekleri isimli şiir kitabı ile geldim. Bıraktıgım alintilar iki farkli siire aitti. Kitabin kapagının ciltli olması cok hosuma gitti. Elime alıp incelerken okumaya başladım ve bir baktım son sayfaya gelmişim. Bütün şiirler aktı gitti gönlüme. Yer yer çocukluguma döndüm, eski zamanlara hasretimi giderdim. Kitabın ilk cümlesi "uğurladıklarını gelecek diye bekleyenlere..." diye başlıyordu. Bir şiir kitabının ilk cümlesi bile geri kalanı okumaniz için çok güzel tesvik edebiliyormus Icinde farkli başlıklar altında 45 şiir bulunuyor. Bir tanesi de "yaşama hakkı elinden alınan bütün kadınlara" ithaf edilmis. Ben sevdim sizin de seveceginizi düsünüyorum
Kar ÇiçekleriÖmer Baran · Öteki Yayınları · 202133 okunma
Herkese merhaba. Yoruma kitabın giriş cümlesi ile başlamak istedim. Bu sefer tek bir alıntının herşeyi anlattığını düşündüm ve sizlere bu alıntının yer aldığı kitabi paylaşmak istedim. Dokunma! Yaşanmış gerçek bir hikaye...
Suna Ince henuz 16 yasinda. Annesi ve anneannesi hasta. Ablasi evlenip gitmis. Bir de kucuk kardesi var. Babasi ise cogu
KADININ ADI YOK- KİTAP YORUMU
Herkese merhaba! En baştan söylüyorum gereğinden fazla uzun bir yorum olacak. Kitap hakkında içimde ne varsa her şeyi yazacağım. Umarım hepiniz okursunuz.
Öncelike bu kitap ile tanışma serüvenimi anlatayım: Masumiyet dizisinde kızın annesi, kızına 19. Yaş gününde bu kitabı hediye ediyor. Direkt ilk başta 'Kadının
-Yazardan okuduğum ilk kitaptı ama yazarın kalemi ile tanışmak için yanlış bir tercih yapmışım. Eğer sizlerde yazarla hala tanışmadıysanız bu kitaptan başlamayın. Okuması ve anlaması oldukça zor bir kitap. Ben okurken çok zorlandım. Kitap bilinç akışı tekniği kullanarak yazılmış. Bilinç akışı tekniği ile yazılmış kitap daha önce okumadıysanız eğer önce bu teknik ile yazılmış kitaplar okuyup sonra bu kitaba şans verin. Ayrıca yazar şiirin coşkunluğuyla nesrin sıradanlığını harmanlayıp önümüze oldukça farklı bir dil sunmuş.
-6 arkadaşın çocukluktan başlayıp orta yaşlarına kadar yaşadığı olayları, iç dünyalarının karmaşasını, birbirleri ile olan ilişkilerini bizlere aktarmış Virginia Woolf.
-Düşünce akışını ve karakterleri takip etmek oldukça zorlayıcıydı benim için. Bundan dolayı ara ara çok sıkıldım. Yazarın başka kitaplarını okuyup diline alıştıktan sonra bu kitabı tekrardan okumayı düşünüyorum. İkinci okuyuşumda daha severek ve anlayarak okuyacağımdan eminim.
Kitabın son cümlesi ‘’Yenilmeden ve boyun eğmeden, kendimi sana doğru savuracağım, Ey Ölüm!’’ Virginia Woolf’un mezar taşında da yazmaktadır.
DalgalarVirginia Woolf · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20193,063 okunma
Saramago kaleminden Mağara adli kitaba başlamadan önce Platon 'un Devlet isimli yapıtının 7. kitabındaki Mağara Alegorisine bakmanızı tavsiye edeceğim.Ben bunu bir arkadaşımın paylaşımında gördüm.Babası Platon'un Magara Benzetmesini okumadan bu kitabin pek anlam ifade etmeyecegini söylemiş.Hemen googleden bir araştırma içerisine
Bu kitap bir Ouroboros (kendi kuyruğunu yiyen yılan). Neden böyle düşünüyorum;
*Kitabın ilk cümlesi son cümlelerin devamı gibi. Birbirlerini tamamlıyorlar.
< Gece yarısı. Yağmur camları dövüyor. Gece yarısı değildi. Yağmur yağmıyordu.(Son C)
<Annemin odasındayım. Şimdi burada yaşayan benim. (İlk C)
*İki anlatıcı var, ilk bölümde Molloy
İnsanı esaret altında tutan şey ne bir kapı, ne bir parmaklık, ne de bir kilitti. İnsan cesaret edemedikleri kadar esirdi.’ sf.36
200 sayfalık bu canım kitabı bir solukta okudum. O kadar özlemişim ki bir kitabın mısralarına takılıp uykusuz kalmayı. Bugüne kanlı ve yorgun gözlerle ve karmaşık duygularla başladım Celile Su sayesinde. Celile Su yazarın ilk kitabı. Bununla birlikte muhteşem bir edebi eser var karşımızda. Yeri ve ligi asla yeni başlayanlar değil Celile Su’nun. Her bir cümlesi ve kelimesi için kılı kırk yaran düşünmeler çalışmalar olmuş besbelli. Ben okuyucuya taşan bu özene ve titizliğe bayılıyorum. Bir yandan ilmek ilmek örmüş metni, ama kelime savurganlığı yapmamış. Bütün karakterler son derece gerçek, hepsi birbirinden yürekli. Olay örgüsü sürükleyici, hatta silkeleyici, bildiğiniz lime lime etti yüreğimi.
Olayı bir tek pencereden değil, farklı perspektiflerden okuyucuya ulaştırmış ki bu izleği çok beğendim. Aynı olay hakkında, farklı karakterlerin bakış açısını anlamaya çalışmak... Kalemli, not almalı, üzerine uzun uzun düşünmeli bir okuma süreci sunuyor.
Spoiler vermemek için kitabın konusunda bahsetmek istemiyorum.
Şu kadarını söylemeliyim:
İnsan var içinde...Her profilden...Duygu var... Her renkten...Kısacası Hayat var...
Israrlı önerimdir , Celile Su.
Kitapla Kalın.
Celile Suİlknur Ergun · Luna Yayınları · 201919 okunma
