Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

•.Esra.•

•.Esra.•
@kitabookya
Tarih/sağlık yönetimi
Master
Gaziantep
8 Ağustos
1003 okur puanı
Mayıs 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Neden her istediğimi anlatamıyorum? Neden, aynı yaşantının içinde bulunan insanlarla hiç bir ilişki kuramaz oldum? Neden, neden, neden? Sorular, çengeller gibi, soru işaretleri gibi kafasına takılıyordu.
Reklam
Fakat, susmak da konuşmak kadar tehlikeli oluyordu artık.
Günlük telaş içinde, istediği gibi düşünemiyordu. Yalnız, üzerinde ezici bir ağırlığın baskısını duyuyordu. Bu baskıdan bir kurtulabilse, büyük işler yapacağını sanıyordu. Fakat, bir türlü, düşüncelerini birbirine bağlayamıyordu. Kopuk ve belirsiz şeyler geçiyordu kafasından

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Her günü, yaşamaktan çok geçiştirmeye çalışıyordu.
Insanlar! Neden kaybolup gitmeme seyirci kalıyorsunuz? Benden ne kötülük gördünüz? İnsanlar, duygusuz bir telaşla kaçışıyordu. Çok zayıfladım insanlar! Belki de kaçmak istediğim bir işe farkına varmadan sürüklüyorsunuz beni. Oysa, ne kadar korkuyordum beni tutmanızdan. Ne kadar tutucu görünüyordunuz. Ne hileleriniz vardı. Ne kadar zayıf bağlarla bir arada tutuyormuşsunuz toplumu. Benim ayrılmama seyirci kalmanız ne kadar dehşet verici. Sonra, durum artık saklanamayacak bir şiddet kazanınca, şaşırmış görüneceksiniz. Sahte bir şaşkınlık göstereceksiniz. Sizi hesaba katıp yola çıkanları büyük hayal kırıklığına uğratıyorsunuz. Ne diyeyim? Siz beni tanımıyorsanız, ben de sizi hiç bilmiyorum. Buna da üzülmüyorsunuz. Daha beter olun!
Reklam
Bir anlam aramamalı. Anlam kadar insanın hayatını zehir eden bir kavram yoktur.
Çünkü insanlar ya korkudan ya da nefretten zarar verirler.
talihe en az bel bağlayan kişi en güçlü iktidarı kurar.
çünkü neredeyse her zaman başkalarının geçtiği yollardan yürüyen ve onların yapıp ettiklerine öykünen insanlar ne bu yola bütünüyle bağlı kalabilirler ne de taklit ettikleri kişilerin gücüne ulaşabilirler.
Cüretkar hareketlerle utanmazlık aynı şey değildir.
Reklam
Diyordum ki, ben ta uçurumun kenarına gelmiş bir kadınım; bir yanlış adım daha, ufacık bir hesapsızlık beni bu uçurumun ta dibine yollamaya kafi gelecek...
Birden her şeyden o kadar yoruldum, o kadar iğrendim, usandım ki, şimdi biraz rahat etmekten başka bir şey istemiyorum. Biraz rahat, biraz refah... Hayatta beklediğim şey bundan ibarettir.
Kalbimiz ne kadar beklenmeyen şeylerle doludur, kendi heyecanlarımız önünde ekseriya kendimiz hayrete düşeriz. Deruhi varlığımız hudutsuz ve karanlıktır. Bu hudutsuz karanlıkta yol alabilmek için ya çok cesaretli, ya çok tecrübeli ve bir ilhama mazhar olmuş kadar ermiş bulunmak lazım gelir.
Ne acayip alem! Burada, herkes kendini eğleniyor zannediyor, fakat, hepsi de can sıkıntısından ne yapacağını şaşırmış, tepinen, bağıran ve bir an evvel sızıp uyumak için sarhoş olan birtakım biçarelerdir. Zavallı insanlar kendi kendilerini nasıl aldatıyorlar! Ve bir hayal-i ham [gerçekleşmeyecek bir düş] peşinde ne çok para, ne çok vakit, ne çok sıhhat sarfediyorlar."
Millet, ona bazen kilometrelerce toprak üzerinde yığılmış bir kocaman ceset halinde göründü. Bu cesedin üzerine dünyanın dört köşesinden çıkmış bir sürü haşarat hücum ediyor ve kendi kıyafetinde alay alay insan bu haşaratları dağıtmaya koşuyordu. Her ceset gibi, bunun da bitmesi lazım.
4.121 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.