KÜÇÜK BIR HASTANE ANISI
Ağlamalı mıydım bilmiyorum. Onumden o kadar insan gelip geciyordu. Hos herkes kendi cilesinde, kimseyi gorecek halde degillerdi. Burasi bir hastaneydi. Kimi hastaliginin, kimi hastasinin derdinde, elinde evraklar o tarafa bu tarafa kosusturuyordu. Koridorda oturup kitap okuyan elli yaşında ki adamı, isleri basından aşkın hemşireler, hasta yakınlarından fırça yiyen çaresiz doktorlar görecek değildi ya. Hele ağladığına nerden dikkat edeceklerdi ki?
O adam bendim, okuduğum kitap Toprak ana, yer Afyon devlet hastanesi, ortopedi kliniginde sıra bekliyorum. Dizimin altinde deri icinde bir yumurta büyüklüğünde bir sislik var. Okuduğum yerler duygulandırdı gözlerim doldu kendi mi tutmaya çalışıyorum. KoKorkunç bir şekilde kendimi ortaya atıp hüngür hüngür aglayasim var. Sanırım oradaki çaresizliğe sadece seyirci kalışım da kamçılamıştı bu istegimi.
Evet tuttum kendimi. El alem ne der öyle ya!