Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok, burada dursun." Birhan Keskin, fakir kene "Sabahları kitap mürekkebinin kokusunu içime çekmeyi severim."
Burçların insan karakterini etkilediğini düşünüyor musunuz?
Video: youtu.be/TGbm6ebAWRw Astroloji hakkında bir şeyler yazmanın vakti geldi artık. Günümüzde pek çok kişi doğduğu güne göre belirlenmiş bir burca sahip olduğuna inanıyor. Bu yazıda astrolojinin çelişkilerinden ve burçların insan karakterine nasıl etkisi olamayacağından bahsedeceğim. Öncelikle hayat boyunca inandığımız her şeyin
Reklam
Bilmek değil Anlamak üzerine
Sosyal medya Bilgeliği diye bişey çıktı ortaya. Bilgi çok, ama yüzeysel, bütünden kopuk, parça parça, tıpkı bir sözlükten kelime anlamına bakar gibi konular hakkında google araması yaptırmak. Bol bol isimler ezberlemek ve al sana kültür. Bilgi çoğaldı ama cehaletide çoğalttı, bilgi çoğaldı, hikmet azaldı, insanlar hiçbirşeyi tam öğrenemiyor,
Düşüncem
"Eskiden peygamberler gelirdi mucizeler ve hârikalar göstererek insanları İslam'a davet ederdi. Efendimiz (sav) buyurdu: "Ümmetimin âlimleri, İsrailoğullarının peygamberleri gibidir." "Âlimler, peygamberlerin vârisleridir." Peygamberimiz (Sav)'den sonra nice büyük âlimler gelmiş ve insanlar için (biiznillah) hidayet membâğı olmuşlardır; kerametleriyle olsun, ilimleriyle olsun... Ancak, bu devirde (2023'te) Rabbânî âlimler mâlum olduğu üzere pek azdır eskiye nazaran. Ama yüce Rabbimiz bizi öyle yalnız bırakır mı? Hayır! Burda
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
'e katılmamak elde değil(!): "Hakiki mürşid ilimdir." Gidin görün, bugün Batı, (inkâr ettiği) Kur'an'ın hakikâtlerini bir bir ortaya koyuyor, tasdîk ediyor! Allahu Teâlâ, dinini gevurun eliyle yüceltiyor! Aklı erenler için bu akılalmaz büyük bir mucizedir. Çünkü onların değimiyle - HÂŞÂ- "Orta Çağ" dan kalıp da bugüne ulaşan bir kitap yoktur ki, hakkında yanlış bulunarak düzeltilmesin, daha iyisi için uğraşılmasın! Oysa Kur'an-ı Azîmüşşân; bırakın içindekilerin değişmez hakikâtler olmasını, onların mürşid dediği (b)ilim geliştikçe hakâyıkı anca anlaşılıyor! İnsanoğlu Kur'an-ı Kerim'i anlamaktan aciz olduğunu her geçen zamanda tekrar fehmediyor ve mât oluyor! İster kabul edin, ister etmeyin..."
Kimse Gerçek Değil
Kimse Gerçek Değil
Kimse Gerçek Değil
kitabını okumaya karar verdiğimde öncelikle buradan kitap hakkında yazılan incelemelere göz gezdirdim.Büyük bir çoğunluğu kitabı beğenmediğini ve hatta çok abartıldığını yazmış.
Zeynep Sey
Zeynep Sey
'in kitaplarını güzel bulmadıklarını da eklemişler.Niye mi? Çünkü kitapları sarmıyormuş, çok abartılıyormuş falan filan.Ben ilk olarak
Kazanırsak Kaybederi̇z : Çevrimiçi
Kazanırsak Kaybederi̇z : Çevrimiçi
kitabını okudum ve beğendim.Bazen benim düşüncem şöyle oluyor,
Zeynep Sey
Zeynep Sey
'in kitaplarının konuları güzel, dikkat çekici.Ama kitabını okuduğumda beklediğim kadar iyi çıkmıyor ama kitabı beğeniyorum.Mesela
Kimse Gerçek Değil
Kimse Gerçek Değil
kitabının konusunu beğendim.İlgimi çekti.Konusu Işıl adlı bir kızın sanal ortamdan Oflaz adlı bir adamla tanışması.Sonra Işıl Oflaz sayesinde kaçtığı gerçeklerle yüzleşiyor falan filan.Ben bu kitabın nesini beğenmediklerini anlamıyorum.Ben ilk okuduğumda sevmemiştim, ama Işıl ve Oflaz'a bir şans daha verdim ve bir daha okudum.Bu sefer kitap daha çok ilgimi çekti ve kitabı sevdiğimi fark ettim.Demek istediğim kitabı okumanızı şiddetle tavsiye edemem, çünkü böyle söyleyince zorluyormuş gibi hissediyorum.O yüzden okumak isteyenler okuyabilir çünkü kitap güzel. Beğenmediğini söyleyenler de bence kitaba bir şans daha vermeli.Tabi isteyenler.
Akıl Çağı
Thomas paine düşünce yapısı açıkçası benim düşünce yapımla uyuşmuyor. Aynı zamanda ben kitabı alırken kitabın adından dolayı içeri hakkında farklı bir düşüncem vardı. Lakin beklediğim içerikli kitap olmadığı için ve düşünce yapımız uyuşmadığı için sarmadı çok. Yarım bırakıp bırakmama arasında aşırı kararsızım. Biraz daha okuyup duruma göre karar vereceğim.
Reklam
Arkadaşlar Merhaba! Sizlerle üzerinde kafa yorduğum bir konu hakkında fikir alış verişi yapmak istiyorum. Zira ülkemizde yükselen fiyatlar kitap fiyatlarını kötü etkilemiş durumda, kitap almak bir çok insan için güç duruma gelmiş durumda. Benim aklımda hem bir okur hemde yazar olarak ( Hayalimdeki iş ) Sahaf'lık var. Ama bu öyle diğer sahaflar gibi olmayacak. Kitapları kiralama üzerine bir düşüncem var. O'da şöyle işleyecek siz değerli okurlar gelip x kitabı aslında satın alacaksınız, götürüp okuyup bitirdikten sonra getirmeniz durumunda kitap fiyatının %75'ini geri alacaksınız. Örnek vermek gerekirse 20 TL'ye aldığınız bir kitabı geri getirmeniz durumunda 15 TL'sini geri alacaksınız. Bunun bir kaç yararı olacak hem maddi açıdan hem evdeki yerden tasarrufta hemde herkesin kitap okuması için. Ayrıca genç ve yeni yazarlarımız için bir raf ayırıp kendilerinin kitaplarını burada tanıtma fırsatını vereceğiz ve bu arkadaşlardan hiç bir ücret talep etmeyeceğiz. O'da şöyle işleyecek yazar arkadaşımız kitabını/kitaplarını bizim rafa bırakacak kitaplarının satılması hâlinde kendisini arayıp kitaplarının ücretini kendisine veriyoruz. Bu konular ile ilgili yorum yaparsanız sevinirim. Saygılarımla Mert MUTLU
Diyalektik 2 – Şeref, Bilgelik, Sanat
*_Düşünce_ _Buda: Her şey düşüncedir. Ne düşünüyorsak o oluruz. Bize düşüncelerimiz şekil verir. Hepimiz düşüncelerimizden doğarız. Bu dünyayı yaratan, zihnimizdir. Bu dünyayı bir hava kabarcığı, bir serap gibi düşün. Dünyayı böyle gören kişiyi ölüm görmez. Biz, içselliğimizin meyvesiyiz. İçimizde ne varsa biz oyuz. Bizi biz yapan zihnimizdir.
Nitelikli Okur Olmak Düşüncem
Amaç, yüzlerce kitap okumak olmamalı. Her önüne gelen kitabı okumak da olmamalı. İlerlemeyen kitabı inatla bitirmeye çalışmak da olmamalı. Okuduğunuz kaç kitabın yazarı hakkında ne kadar bilgi sahibi olduğunuzu düşünün bir, bu yazar durup dururken neden bu kitabı yazmış olabilir diye; içindeki tasvirleri görüyor, yararlanılan kuramları ve kullanılan akımları fark ederek mi okuyorsunuz? Bunları bir düşünün. Hepsini yaptığınızda, biter bir kitap, böyle 1 kitap okuyun, bırakın 70/80 li hedefleri. Çok okur değil, nitelikli okur olun🙏🏻
Kıskaç
siyasi görüş ve düşüncelerim; siyaset hakkında pek bilgi sahibi değilim, çok fazla kitap da okumadım bu konuda. sana bahsettiğimi hatırladığım bi kitap var dış siyaset kırbacında Türkiye. hala o kitabı okumadım. evde nerede olduğunu bile bilmiyorum şu anda. her neyse düşüncelerimden bahsetmek istiyorum. öncelikle siyasi düşüncem bir particilikten öte vatana, millete ve insanımızın refahına bağlılıktır. belli isimleri kullanarak aslında o isimleri değersizleştirmek yerine o isimlerin hoşnut olacağı şekilde düşünmeyi daha doğru buluyorum. bu yüzden şu andaki iktidar içinde de muhalefet içinde de beğendiğim beğenmediğim keşke daha iyi yerlerde olsa diye düşündüğüm ya da görevini iyi yapmadığını düşündüğüm kişiler vardır. ülkedeki her alanda şartları ve koşulları daha iyiye götüren bu uğurda çalışan herkese saygı duyarım. her kim bu uğurda yetki ister idareye talip olursa düşüncem ve tercihim ondan yanadır. hiç bir zaman sadece belli bir dine ya da belli bir zümreye ait olduğu için bir partiyi ya da adayını desteklemem. elimden geldiği kadar seçeceğim kişi hakkında bilgi sahibi olmaya çalışırım. varsa önceki söylemlerini dinlerim, çalışmalarına başarılarına siyasi duruşuna bakarım. ailemle arkadaşlarımla çevremle çok zıt düştüğümüz zamanlar dahi olsa düşüncelerimi söylemekten çekinmem. kimseden çekineceğim kimseye karşı sus pus olacağım falan yoktur. nadiren kendimden çok büyüklere karşı susmuşluğumu hatırlarım ama saygıdan ama o anda o ortamda tartışmanın gereksizliğindendir.
Reklam
ABD’Lİ TARİHÇİ GROVER FURR: STALİN BİR ‘DİKTATÖR’ DEĞİLDİ
ABD’Lİ TARİHÇİ GROVER FURR: STALİN BİR ‘DİKTATÖR’ DEĞİLDİ -EKİM KILIÇ- Sovyetler Birliği üzerine araştırma yapan ABD’li Tarihçi Grover Furr ile SSCB önderi Joseph Stalin hakkındaki iddiaları konuştuk. Sovyetler Birliği üzerine araştırma yapan ABD’li Tarihçi ve Montclair Devlet Üniversitesi Orta Çağ İngilizce Edebiyatı Bölümü Öğretim
Acizâne
Thomas More'un Sokrates'e benzetilme onurunu kazanan ender kişilerden biri olduğunu, hayatına vâkıf olduktan sonra ben de destekledim, şüphesiz. Öğrencilik hayatımda fazlaca adını duyduğum ve fakat ne yazdığı kitap hakkında ne de başlattığı bu akım hakkında bir fikrim olmadığı için de ona ne kadar geç kaldığımı fark ettim. Bir kere hayatına
Kitaplar hakkında biraz içimi dökmek istiyorum. Daha doğrusu okuyucu kitlesi hakkında. Ben 18 yaşındayım ve kitap okuma alışkanlığını geç kazandım. 16 gibi. Ve kitap okumaya Dostoyevski ile, Tolstoy ile, Gogol ile başlamadım. Ben de tıpkı diğer yaşıtlarım gibi Aslı Arslan ile, Beyza Alkoç ile, Dilara Keskin ile başladım. Evet şimdi bana çok da
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.