Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Merhaba kitap severler;
Tang dönemine ait başlıca çin klasiklerinden derlenen; aşk,sevgi,tutku,gurbet,özlem,kardeş kavgaları,memleket,arkadaş,acı,inanç ve Budizm temalarından oluşan şiiler benim için ilginç bir deneyim oldu.
#altınıçizdiklerim
"Bir Arkadaşa
Memleketimden geliyorsun,
Orda olanları bilirsin.
Pencere önündeki kış
Dikkatli olunmalı
Kitapta sağlığı koruma adına verilen, insanın ilk duyduğunda "hadi canım, yok artık" denecek düzeyde şaşırmasına sebep olmayan öğütleri kesinlikle yabana atılmamalı. Karışık beslenmeme, iyi çiğneme vb kolay anlaşılır öğütlerini tutarak annem tansiyon ilacından kurtuldu. Ancak şaşkınlık deyince ilk akla gelen "açlık oruçları"
Günler aylar yıllar
Jaguar dan yine vurucu , düşündürücü bir kitap. Kuraklıktan köyü terk eden insanlar,köyde kalan üç yoldaş; kör bir köpek ,ihtiyar bir adam ve bir mısır fidanı...
-SPOİLER İÇERİR-
Öncelikle şu soruyla başlamak istiyorum; BU NASIL SERİNİN SON KİTABI OLABİLİR ?
Her şey bitmedi bitemez şarkısı kafamda çalıyor an itibariyle...
Ne yazacağımı da bilmiyorum ki, kitap çok güzel kesinlikle aksi düşünülemez zaten ilk iki kitaptan sonra...Yine de aslında en beyin yakan Dura Mater'dı çünkü aşırı derecede bilimsel bilgi içeriyor, daha önce bu kadar bilimsel bir kitap okumamıştım.
İlk iki kitapta daha çok insan fizyolojisi üzerine gidilirken, bu kitapta yapay zeka ağırlıktaydı. Biraz yoran bir kitap olsa da ben çok sevdim, tahminen asla araştırmayacağım bir sürü şey öğrendim.
İşin bilimsel yönünü geçersek, Galen'in ölümü beni kahretti...Belki ölmemiştir diye üçüncü kitaba başladım ama maalesef...Ve Meryam, ha kurtuldu ha kurtulacak, kim kurtaracak, ölecek mi, yaşayacak mı derken kitabın son sayfasına kadar onun mahzen maceralarını okuduk, bu durum beni delirtti bir tık.
Yani spoiler vermek istemiyorum ama gerilim kitabı gibiydi son iki yüz sayfa, bir yapay zeka insanlığı yok etme evresine geldi neredeyse...Sırf sonunda yapay zeka yok olur belki diye beynim patlamasına rağmen bitirdim, sonunu da söylemeyeyim.
Sonuç olarak birinci ve ikinci kitaptan daha az sevdiğim ama yine de hayran olduğum bir kitap oldu.
Bu kitabı yazdığı ve nöro-romanla bizi tanıştırdığı için Serkan Karaismailoğlu'na sonsuz teşekkürler...
Not: Okumayan bin pişman arkadaşlar, özellikle bilim seven herkes en acilinden okusun !
Farklı yüzyıllarda yaşamış iki insanın arasında nasıl bir bağ olabilirdi. Bengü beş yaşında geçirdiği bir kaza sonucu komaya girdi. Ve tam dokuz yıl komada kaldıktan sonra mucizevi bir şekilde uyandı. Fakat o artık eski Bengü değildi. Bu dokuz yıl boyunca ruhu 15. Yüzyılda yaşayan Bürküt'ün bedenine girmişti.
Bürküt 15. Yüzyılda yaşayan bir şaman. Ama onu sıradışı yapan tek şey şaman olması değil. Bürküt beş yaşındayken düştüğü bataklıktan kurtuldu ve o günden beri normal bir kız olamadı. Çünkü o bataklıkta göbek deliğine bir anaşida yapışmıştı.
Bu kitap çok uzun zamandır kitaplığımda bekleyen kitaplardandı. Okuyunca ben bunu daha önce niye okumadım demedim değil. Konusu çok sıra dışı fakat bence herkesin sevebileceği bir kitap değil eğer Orta Asya'da yaşayan Türklerin kültürlerini merak ediyorsanız kesinlikle şans verin derim. Ama tabii böyle şeylere meraklı değilseniz biraz sıkıcı gelebilir çünkü yazım dili pek akıcı değil.
Yine de ben hızlı okudum çünkü dediğim gibi konusu ilgimi çekti.
Güzel sürükleyici bir kitap okudukça okuyası geliyor insanın;
Elinde beyaz topuklu ayakkabısı çıplak ayaklı elleri kınalı bir kız koşuyor koşuyordu koşarak bir apartman kapısından girdi koşarak merdivenleri çıktı ve kapıyı hızlı hızlı çaldı kapıyı açan kadına kurtar beni öğretmenim diyen Meryem'i öğretmeni bağrına bastı. Meryemi sakinleştirdi banyo yaptırdı saçını tararken Meryem anlattı öğretmen dinledi . Meryem sakinleşti kitapları karıştırdı kitabın birinde yazılı bir telefon numarası buldular öğretmenin hocasının telefon numarası idi aradılar ama ulaşamadılar sonra hoca onları aradı konuştular ve meryemle birlikte hepberaber yurtdışında kurulmuş kadınlarla ilgili bir merkeze gittiler ve orda yaşamaya başladılar .
Kitaptaki çocuk gelin,şiddete maruz kalan kadınlar kurtuldu acaba günümüzde kurtulan olur mu acaba böyle bir merkez olur mu
Çocuk geline kadına şiddete HAYIRRRRR
Toprak reformu sonrası çin, eşek boğa domuz köpek maymun ve en son yine insan olarak altı kez reenkarne olan bir toprak ağasının gözünden elli yıllık çin tarihi, ilginç, akıcı, hem eğlenceli hem hüzünlü
ama oku oku bitmeyen bir kitap,
Gizemli Adam
Vahşi Adam:
Tessa O’Hara /Brock Lucas
Gizemli Adam:
Gwendolyn Kidd /Cabe Delgado (Gwen/ Hawk)
Kanun Adamı:
Marabelle Jölene/ Dedektif Mitchell Lawson (Mara/Mitch)
Bu seri anca toplu anlatılır yani tek tek değil de bir bütün olarak. Örnegin 3 kitap arasında bazı benzerlikler var. Bu seri her kitapta farklı karakterleri anlatıyor ama bunlar
Primo Levi Ausschwitz Toplama Kampından kurtulmuş ve türlü türlü acıyı yaşadıktan sonra hayatta kalmayı başarmış. Kitap detaylıca kampta yaşadıklarını anlatıyor. Kendisi maalesef 67 yaşında intihar etti...Kitabın sonundaki röportaj beni çok etkiledi; çünkü Almanya da ortaokul da ilk toplama kampına gittiğimde 13 yaşındaydım ve çok etkilenmiştim (bizzat Bavyera eyaletinde tarih dersinde normaldir Dachau Toplama Kampına gitmek. Ondan sonra hayatım boyunca ilgi alanım oldu ve Almanya'nın hemen hemen tüm kamplarına gittim. Ayrıca Ausschwitz Toplama Kampından kurtulmuş birisi ile tanıştım yıllar önce (ev arkadaşımın dedesi). Bununla ilgili çok üzücü bir anekdot paylaşmak istiyorum sizlerle:
Almanya da üniversite zamanımda Çek bir ev arkadaşım vardı. Bir gün dedesinin ziyarete geleceğini söyledi ve bizde masayı donattık. Dedesi geldi, yemek yiyoruz ve dedesi gömleğinin kollarını sıvadı ve orada ''o'' dövmeyi gördüm. O an şoka girdiğim için sormaya cesaret edemedim. Dedesi gitti ve bende arkadaşım Helena'ya o dövmeyi sordum. O da bana; ''Dedem Ausschwitz'den kurtuldu'' dedi. O güne kadar arkadaşımın Yahudi olduğunu bile bilmiyordum. Almanya da yaşayan Yahudiler genellikle ulu orta gezip, ''Ben Yahudiyim'' demez. Açıkçası o gördüğüm dövme benim ömür boyu hafızama kazındı. Resmen insanları yok etmek değil, aşağılamak için, hayvan muamelesi yapmak için yapılmış bir şey....Acı...
