20. Yüzyılın Uluslararası Tarihi

Kolektif

20. Yüzyılın Uluslararası Tarihi Sözleri ve Alıntıları

20. Yüzyılın Uluslararası Tarihi sözleri ve alıntılarını, 20. Yüzyılın Uluslararası Tarihi kitap alıntılarını, 20. Yüzyılın Uluslararası Tarihi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
20.yüzyılın öyküsü bir ölçüde Avrupa'nın görece inişe geçmesini, Avrupalı olmayan devletlerin uluslararası sistemde eşit konuma yükselişini anlatır.
Sayfa 69
Paris Barış Anlaşması
Fransa'nın en fazla ihtiyaç duyduğu şey, Almanya ile barışmak için sağduyulu bir barış ve güvenlik anlayışının gelişmesinin teşvik edilmesiydi ve bunun için Amerika ve Britanya'nın desteği gerekiyordu, oysa durum bunun tam tersiydi. Kendisinden çok daha güçlü olan ve hem "savaş suçlusu" ilan edilmiş hem tazminat ödemeye mahkum edilmiş böylece nefret duygusunun hakim olacağı bir komşu karşısında Fransa'nın, eli kolu bağlanmıştı, üstelik Almanya'nın bu iki hükmün yer aldığı bir anlaşmaya gönüllü olarak uyacağı peşinen kabul edilmiş oluyordu.
Sayfa 53
Reklam
Bir Fransız devlet adamının deyişiyle, "büyük bir millet olarak kalmak ya da olmak" için "sömürge sahibi olmanız şarttır".
Sayfa 25
İttifaklar sisteminin asıl önemli yanı, ittifaklar ve bağlantıların zaman içinde dönüşüme uğrayarak başlangıçta onu yapan kişilerin niyetlerinden çok farklı yere gelmesidir.
Siyonizm'in Kökenleri ve Gelişimi
1881'de Güney Rusya'yı baştan başa saran katliamlar dizisi tertip edildi. Bu olaylar, 1648-49'da Polonya'da yapılan Yahudi katliamından sonra ilk geniş çaplı Yahudi karşıtı ayaklanmaydı ve bunun yerel Yahudi halk üzerinde çok derin bir etkisi oldu. Katliamlar, Doğu Avrupalı Yahudi aydınların beslediği reform ve asimilasyon umutlarını toptan yok etti, çoğu ABD'ye yönelen büyük bir göç hareketi başlattı. Bu olanlar aynı zamanda Kutsal kitapta vaat edilmiş İsrail (Eretz Israel) topraklarında yeniden Yahudi milli hayatının dirilmesi arzusunu tetikledi ve böylece Siyonist hareketi doğurdu.
Sayfa 124
20. yüzyıla geçerken Filistindeki Arapların çoğu kendilerini millet terimleriyle değil daha çok aile, kabile, köy ya da din temelinde tanımlıyordu. Ancak aydınlar arasında milliyetçi bir kimlik tanımlaması fikrinin yayılması 1872 Osmanlı Reformları dönemine uzanır. O tarihte Kudüs bağımsız bir sancak olarak kabul edilmiş ve yerel seçkinler yükselmeye başlamıştı. Ne var ki bütün bunların daha tutarlı bir söyleme dönüşmesi için 50 yıl daha beklemek gerekecekti. Bu gecikmeyi açıklayan birkaç etken vardır: Araplar genellikle Filistin'i Büyük Suriye'nin güneydeki bir parçası olarak kabul ediyordu; yerel siyasi kültür çok parçalanmıştı; toprak temelli milliyetçilik Arap Orta Doğusunda genellikle gelişmemişti; Filistin milliyetçiliğinin yükselişine ilişki ne en ufak bir işaret bile daha kapsayıcı olan Arap milliyetçiliğine doğrudan bir rakipti.
26 öğeden 21 ile 26 arasındakiler gösteriliyor.