İnsanı sadece aşk romanları ağlatmaz. Aynalı baba'nın vefat ettiğini gören Raci ile birlikte ağladım ben de.
Ne yazsam eksik kalacak bu roman için.
İyi bir tahsil görmüş olan Raci içindeki boşluğu bir türlü dolduramayan dolduramadıkca da kendini içkiye vuran, mutluluğu sarhoşlukda arayan bir genç iken bir mezarlıkta tuhaf giyinimli, insanların deli diye bildikleri Aynalı baba ile karşılaşır. Aynalı baba her buluşmalarında bir kahve pişirir Raci'ye başlar ney'ine üflemeye. Raci Aynalı baba ile her buluştuğunda bambaşka diyarlarda bulur kendini. Bir bakmışsın Kralın oğlu olmuş, ülkeyi dev ejderhadan kurtarmaya çalışıyor; bir bakmışsın karınca olmuş karıncaların derdini çözmeye çalışıyor, bir bakmışsın hürmüzün ordusunda bir asker bir bakmışsın gökyüzünde Aristo ile Platon ile karşılaşıyor.
Okumuyor da adeta yaşıyorsunuz yazılanları, Raci ile alemden aleme dolaşıyor, kah savaşıyor kah sorguluyorsunuz mana alemini..
Sürc-i lisan ettimse affola..