"İlk günlerin zevkini de böylece kaybettikten sonra...
Hem bu benim elimde mi?
Bir kere hiçbir kadının beni cidden ve devamla seveceğine inanmıyorum...
Çünkü bu mümkün bir şey değil ki...
Öyle kadınlar bulunuyor ki bunu mümkün görüyorum, o zaman da kendimin seveceğime emniyet gelmiyor...
Bazen bir bakışla bütün bunları unuttuğum oluyor; o anda bunu da hayat denilen ve bin kazadan oluşan şeyin yaralayacağını ve elimden alacağını düşünüyorum...
Ah azizim, bütün bu şeylerden dolayı sevemediğim için ne kadar acı çektiğimi bilsen..."
Gözümüzün önündeki binlerce misallerle anlamıyor muyuz ki en büyük aşklar bile nefret ve düşmanlığa sürüklenmezse bile lakaydiye, uyuşukluğa mutlak iniyor, bunu, bu ilk tutku ateşini daima gençlik halinde kim, hangi ateşli kalple koruyabilir?
Ah ya ben, lakin benim yapamadığım şeyler asıl bunlar değil midir?
Bir kere, benim için bir kadın ancak seversem kadındır...
Bir kadınla yalnız aşkla münasebette bulunabilirim.
Halbuki bunu yapamıyorum, ne lüzumu var diyorum, demin sen sevda için genç kızlardan bahsediyordun; pekâlâ, farz edelim ki takibinden hoşlandığını gösteren böyle bir masumiyet goncasına rast geldin, değil mi?
O takip devam eder de nihayet başka bir şeye sürüklenmez mi?
Ve o sürükleneceği şey mademki devam etmeyecek, neye iyi, değil mi?
2024 yılı içerisinde bakmayı düşündüğüm kitaplar..
+neden okuyacaklarım listesine eklemedin de böyle ileti şeklinde yazdın bunları?
-çünkü okumayı değil bakmayı düşünüyorum. baktıktan sonra okuyup okumayacağıma dair karar vereceğim.