Kendisi okuduğum ikinci otobiyografik eser ve aynı zamanda yazarla tanışma kitabım oldu. Açıkçası bir süredir olay örgüsü hızlı giden kurgu kitapları okuduğumdan "Biraz değişiklik olsun, diğer kitapların yanında okurum." diyerek başladım ama başladığım günün sabahına bitirdim.
Öncelikle yazarın anlatım biçimi gerçekten harika. Bizlere ortaokuldan liseye olan geçişini ve lisede yaşadıklarını anlatmakta. Fakat böyle deyince kitabın hakkını pek veremediğimi düşünüyorum. Yazar bize çektiği zorlukları, komik anılarını, okul ortamını, öğretmenlerinin yaklaşımını anlatıyor. Dediği şeyler ise bize okul ortamını düşündürtüyor. Kendisi imam-hatip lisesinde okumakta, haliyle dini dersleri işlemekte ve normal olarak kafasında soruları olmakta. Fakat bu soruları sorunca garip karşılıklar almakta; bazı öğretmenlerinin ona ailesi gibi yakın davranmasına rağmen neden bazılarının dersleri bağıra çağıra, kalp kıra kıra, hakaret ederek işlediğini sorgulamakta ve en güzel kısım ise içindeki okuma isteğini hep korumakta. Tamamen kitap ismine yaraşmış. Okurken kullandığı samimi üslup sayesinde bazı yerlerde üzülmekte, bazı yerlerde gülümsemekte ve gururlanmaktasınız. İnanın elinize alınca bırakamayacaksınız ve yazarla tanıştığınız için çok mutlu olacaksınız.