At Çalmaya Gidiyoruz, kenti arkasında bırakıp,kendine yeni bir hayat kurmak üzere Norveç ormanlarına çekilen tipik bir İskandinav edebiyatı arketipi hikâyesi. Malumunuz İskandinav edebiyatı böyle karakterleri seviyor. (Erlend Loe'nun sevdiğim karakteri Doppler'in kulakları çınlasın)Per Petterson yarattığı Trond karakterleri ile kapitalist düzenden kaçan, kendine yepyeni bir dünya kurarken ormandaki çağrışımlarla 1947 yazına kahramanını götürüp getiren bir kahraman yaratmış.
Baba ile hesaplaşma,varoluş sorgulaması, 2. Dünya Savaşı anıları, ilk gençlik heyecanları, anne şefkatine duyulan özlem ve mis gibi İskandinav ormanları manzaraları satırların aralarında okurla buluşuyor.
Bir grup okuması kapsamında okuduğum bu eser Tipik İskandinav edebiyatı serinliği ile yazılan, zamanlar arası gidiş gelişlerin baskın olduğu,bol Norveç orman manzarası tasvirli okuması keyifli bir kitap.
Varoluşçuluk edebiyatını seven, İskandinav metinlerine ilgi duyan tüm okur arkadaşlarıma tavsiye ederim.