Atatürk'ün Din ve Laiklik Anlayışı

Ethem Ruhi Fığlalı

Atatürk'ün Din ve Laiklik Anlayışı Sözleri ve Alıntıları

Atatürk'ün Din ve Laiklik Anlayışı sözleri ve alıntılarını, Atatürk'ün Din ve Laiklik Anlayışı kitap alıntılarını, Atatürk'ün Din ve Laiklik Anlayışı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bilindiği gibi İslâm toplumunda askerlere ve onların aile bireylerine düzenli maaş dağıtılması uygulaması Hz. Ömer zamanında başlamıştır. O, maaş dağıtımında Hz. Peygamber'in yakın akrabalarından başlayarak sahabenin Bedir ve diğer savaşlara katılışlarına göre bir barem tespit edip ona göre maaş tahsis etmiştir. Osman bin Affan döneminde ise
Sayfa 43 - Atatürk Araştırma MerkeziKitabı okudu
Mü'minler, imanlarından dolayı namaz kılar, oruç tutar, zekât verir, hacceder ve Allah'ı zikrederler. Yoksa namaz, zekât, oruç ve haccetmekten dolayı iman etmiş olmazlar. Bu onların iman ettikten sonra amel işleme durumlarını ortaya koyar…
Sayfa 37 - Atatürk Araştırma MerkeziKitabı okudu
Reklam
"Mukaddes ve lahûti olan itikadat ve vicdani yatımızı muğlak ve mütelevvin olan ve her türlü menfaat ve ihtirasata sahne-i tecelliyât olan siyasiyattan ve siyasetin bütün uzviyatindan bir an evvel ve katiyyen tahlîs etmek milletin dünyevî ve uhrevî saadetin emrettiği bir zarurettir. Ancak bu suretle diyanet-i İslâmiyyenin maaliyatı tecellî eder." Mustafa Kemal Atatürk
1928 yılı Haziranında Fuad Köprülü başkanlığında kurulan bir komisyon, amacını "dinin çağdaş Türk demokrasisinde muhtaç olduğu hayatiyet ve ilerlemeyi gerçekleştirmek için" bilimsel esaslar üzerinde yeniden düzenlenmesi olarak tanımlar. Komisyonun sunduğu öneriler arasında ibadet şeklinin ve dilinin düzenlenmesi gibi hususlar da vardır." Bunlardan sadece ezan, Demokrat Parti'nin iktidara gelişine kadar Türkçe okunur; diğerleri hiç tatbik imkânı bulamaz.
Sayfa 100 - Atatürk Araştırma MerkeziKitabı okudu
1937'de, Cumhuriyet'in vazgeçilemez niteliklerinin kilit taşı demek olan laiklik ilkesinin belirlenmesi yolundaki en önemli ve en son adım atıldı ve "laiklik", 5 Şubat 1937 tarih ve 2115 sayılı Kanunla Anayasa'ya temel bir ilke olarak yerleştirildi. Böylece daha on dokuzuncu yüzyılda Osmanlı'da başlayan din işlerinin sadece ibadetler ve din hizmetlerinin yerine getirilmesi için bürokratik bir kuruma dönüştürülmesi faaliyeti, bu defa din ile devleti birbirinden ayırmak, ama Devletin vesayet ve kontrolünde tutmak, siyasetten kesin uzaklaştırmak amacı gerçekleştirilmiş oluyordu. Bir anlamda bu Batı siyaset felsefesinde gördüğümüz Locke, Hobbes ve J.J. Rousseau tarafından ortaya atılan dinden amacına ve hedefine uygun olarak istifadeyi son tahlilde halk iradesine veya bu iradenin ifadesi olan devlete sağlamlık ve istikrar kazandırmak olan bir "halk dini/yurttaşlık dini "modeli idi.
Sayfa 99 - Atatürk Araştırma MerkeziKitabı okudu
Kur'ân'ın dışında kalan bütün söz, fikir ve içtihatlar din sahasının dışına, dinin kültür sahasına aittir. Hz. Peygamberin sözleri, içtihatları, sünnetleri ve zamanlarında sahabenin ve özellikle dört halifenin söz ve içtihatları, mezhep kurmuş veya kuramamış imam ve müçtehitlerin, diğer bütün âlimlerin ileri sürdükleri fikirler, söyledikleri sözler ve yaptıkları içtihatlar hep din kültürünü meydana getirir.
Sayfa 40 - Atatürk Araştırma MerkeziKitabı okudu
Reklam
107 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.