O beni seviyordu. Beni olabilecek en derin, en saf, üstelik en
mütevazı aşkla seviyordu: Bana tek bir yakınmada bulunmadan, hareminin yaldızlı parmaklıkları ardında yavaş yavaş, acılar içinde öldü. O ciddi sesinin bana, "Ben küçük bir Çerkeş köleden başka bir şey değilim... Ama
sen, sen biliyorsun, istiyorsan git Loti. Ne istiyorsan onu
yap!" dediğini işitir gibi oluyordum.