Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Babailer İsyanı

Ahmet Yaşar Ocak

Babailer İsyanı Gönderileri

Babailer İsyanı kitaplarını, Babailer İsyanı sözleri ve alıntılarını, Babailer İsyanı yazarlarını, Babailer İsyanı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
282 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Babailer İsyanı, devletin ana demografik gücünü oluşturan ama kendi devletleri tarafından horlanan, yeterli mera bulamayan ve hayatlarını sürdürmekte zorlanan, kendi devletlerinin sınırları içinde istenmeyen vatandaş gibi hisseden ve bunu hazmedemeyen konar - göçer Türkmenlerin kıyamıdır. Zevk eğlence düşkünü 2. Gıyasettin Keyhüsrev yönetiminin
Babailer İsyanı
Babailer İsyanıAhmet Yaşar Ocak · Dergah Yayınları · 2011125 okunma
Anadolu Selçuklu yönetimi, Moğol tehdidi karşısında, esasında Moğol karşıtı olan Türkmenleri yanına alarak istilaya karşı koymayı becerememiştir.
Reklam
Oğuzlar, bizzat kendilerinin kurduğu devletin İranlılar tarafından yönetildiğini ve bunun hem siyasi hem de ekonomik olarak aleyhlerine neticeler doğurduğunu gördüler.
Türkmenler, kendilerini kendi topraklarında ve kendi devletlerinin sınırları içinde istenmeyen vatandaş gibi hissediyorlar ve bunu hazmedemiyorlardı.
282 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ahmet Yaşar Ocak, tarihçiliğimizin en mühim isimlerinden. Bilimsel tavrı, meselelere yaklaşımı her daim bir disiplin, bir sağlamlık içerisinde. "Babaîler İsyanı" da bu tavrın ürünü, hem de onun en kapsamlı, en başarılı ürünlerinden biri. Ocak'ın konuları ekseriyetle zor konular. Konuların zor olmasının birkaç sebebi var. Öncelikle
Babailer İsyanı
Babailer İsyanıAhmet Yaşar Ocak · Dergah Yayınları · 2011125 okunma
İnanç Köklerimize Bir Bakış
Eski tabiat ve atalar kültlerinden Şamanizm'e, Şamanizm'den Budizm ve Zerdüştîliğe, Zerdüştîlik'ten Maniheizm ve Mazdekizm'e ve hatta Hristiyanlığa ve Yahudiliğe varıncaya kadar Türkler arasında yayılan dinlerin ve mistik kültürlerin inançları ve birtakım pratikleri, bir dinden ötekine geçerken, sürekli eskisinin yenisi içinde devamı suretiyle katlana katlana ve yeni kalıplara girerek İslam'ı kabul dönemine kadar gelmiştir. İslam X. yüzyılda Türkler arasına girmeye başladığı zaman, çoğunlukla konar-göçer bir toplumsal hayat tarzına dayalı ve bütün bu sayılan dinlerin bakiyelerini bağrında saklayan şifahi bir kültür geleneğiyle uzlaşmak zorunda kaldı. Eski kam-ozanlar, yeni derviş ve şeyhler oldular. Onlar bu uzlaşmayı Türkmenleri hiç sarsmadan sağladılar. İşte heterodoks Türk İslam'ı dediğimiz Türk halk Müslümanlığı, doğarken bu bağdaştırmacı (senkretik) yapı ile doğdu.
Reklam
Selçuklularda Yerleşikler ve Göçebeler Karşıtlığı
Devrin müellifleri Türkmenleri belirlemek ve şehirlilerden ayırt etmek için mesela "Etrâk-i bî-idrak (akılsız Türkler)", "Etrâk-i mütegallibe (zorba Türkler)", "Etrâk-i nâ-bâk" veya "nâ-pâk (korkusuz yahut temiz olmayan, pis Türkler)" ve bilhassa "Etrâk-i Hâricî" veya "Etrâk-i Havâric (isyancı, dinsiz Türkler)" gibi hakaret dolu terimler kullanıyorlardı. Buna karşılık olarak Türkmenler de şehirli ırkdaşları için "yatuk (tembel)" gibi kelimeler sarf etmek suretiyle onlara karşı besledikleri kini ve aşağılamayı ifade ediyorlardı.
Şeyh Edebalı'nın ne ahiliği, ne Osman Gazi'nin kayın­ pederi ve hukuk danışmanı olduğu, ne de Ahiler'in reisi sıfatıyla Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluşuna büyük destek verdiği konusu, ilk Osmanlı ta­rihçilerinin birer kurgusu olmaktan öteye geçemiyor görünmektedir.
Sayfa 176Kitabı okudu
Şu halde, Ahmed Eflaki, Elvan Çelebi ve Aşıkpaşazade'nin üçlü şehadetleriyle Baba İlyas ile Hacı Bektaş arasında bir şeyhlik-halifelik bağlantı­sının bulunduğu kesinlik kazanır. Ancak bu bağlantıya dair teferruatlı bilgi mevcut değildir.
Sayfa 178Kitabı okudu
Çünkü Babai isyanı da tıpkı bu Oğuz isyanı gibi, temelinde, devleti kuran esas tabakanın, onu ele geçiren ve bütün nimetlerinden faydalanan yabancı (İranlı)laşmış bir hükümete karşı duyduğu nefret hissinden kaynaklanır. Bu yüzden olay çok geniş bir tabana yayılmış ve bastırılması, aynen Oğuz isyanında olduğu gibi, çok güç ve uzun vadeli olmuştur.
Sayfa 144Kitabı okudu
Reklam
Bu isyan esas itibariyle Selçuklu yönetimi ile bir çok problemi olan konar-göçer, yahut yarı göçebe Türkmenler'in giriştiği, onların sahneye koyduğu bir ayaklanmadır.
Sayfa 143Kitabı okudu
Babailer'in ilk baştaki bu başarılarını etkileyen bir başka faktör de hiç şüphesiz, Baba İlyas'ın feodalizme karşı bir içtimai düzen sağlayacağı iddiasıdır. O, Türkmenler'e kendi göçebelik zihniyetine çok iyi uyan bir çeşit müşterek mülkiyet sistemi vaadediyordu. Zaferden sonra ele geçecek ganimetieri eşit paylarla bölüştüreceği haberini bilhassa yaymaya dikkat ve özen göstermişti.
Sayfa 139Kitabı okudu
Türkmenler'in başı olan Baba, karizmatik ve ilahi bir misyon ile Selçuklu yönetimine karşı bir isyan hareketine giriş­miştir ve bu hareket bizzat kendisi ve yakın bir adamı tarafından fiilen yü­rürlüğe konulmuştur.
Şamanlar din adamı sıfatıyla dini merasimleri yönetiyorlar, sihirbaz-hekim sıfatıyla da hastaları tedavi ediyorlardı. Bu sebepledir ki sihirbazlık Türkmen babalarının hayatında vazgeçilmez bir mevki işgal etmekteydi. Bu onların temsil ettikleri mistik şahsiyetin ayrılmaz bir parçasıydı. Bu sebeple, İslamiyet sihiri yasaklamasına rağmen Türkmenler ondan vazgeçmemişlerdi.
İslam X. yüzyılda Türkler arasına girmeye başladığı zaman, çoğunlukla konar-göçer bir toplumsal hayat tarzına dayalı ve bütün bu sayılan dinlerin bakiyelerini bağrında saklayan şifahi bir kültür geleneğiyle uzlaşmak zorunda kaldı. Eski kam-ozanlar, yeni derviş ve şeyhler oldular. Onlar bu uzlaşmayı, Türkmenler'i hiç sarsmadan sağladılar.
118 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.