Bir eve, bir kişiye,bir toprağa ait olmak ne büyük bir zenginlik aslında.. 12 yaşında bir kızın yetimler treni ile gittiği bir kasabada onu bekleyen olaylara şahitlik ettim.. Mektuplar,hayaletler,kasaba halkı kurgu olsada bir kısmı gerçekti. Ki yazar bunu son sayfalarda açıklamış.. Gerçeklerle baş etmek, kabullenmek 12 yaşındaysanız zaman alıyor.. Tabi bazı gerçekleri ömür boyu kabullenemiyoruz bu da ayrı bir konu..
Kitabı alalı ne kadar süre oldu hatırlamıyorum,baya zaman geçti üzerinden. Ismi çok etkilemişti beni sebebi çok derin, o yüzden okumak için bir türlü elime alamıyordum çünkü korktum. Beni ne denli etkileyeceğini kestiremiyor,cesaret edemiyordum.. "Altından kalkabilir miyim acaba ?"; diye düşünürken kitap elimde evin yolunu tutmuştum bile. Ne oldu,nasıl oldu da elime aldım bilmiyorum.. Bazı bölümlerde kitlendim, derin cümlelere hakimdi çünkü. Sonuç itibari ile korktuğum gibi olmadı bu yüzden keyifler yerinde :)
Sadece şunu belirtmek isterim.
Evet anlatım sade ama çok detay, ~geçmiş ve bugün, mektuplar,gazete bölümlerine hakim olduğu için kafalar dolu iken okumayın derim nacizhane..