| Bir Çöküşün Öyküsü ~ Stefan Zweig |
°
XV. Louis döneminin ihtişamlı Fransa'sında, sarayda etkin konumda, itibarlı olan kadınlardan biri olan Madame de Prie'nin çöküşünü okuyoruz. Madame de Prie'nin hataları sonucu kral tarafından Paris'ten uzak bir bölgeye sürgün edilmesiyle başlıyor kitabımız.
Saraydayken her zaman beğenilmiş, insanlar ona, gücüne ve parasına aşık olmuştur. Kadınlar tarafında kıskanılan, erkekler arasında ise sürekli arzulanan bir kadınken, kralın onu sürgün etmesini kabul edemiyor.
Oldukça kısa bu kitapta Madame de Prie'nin Paris'ten daha doğrusu saraydan uzaklaştırılmasının ardından yaşadıklarını, içinde bulunduğu duygu durumunu, bunalımını okuyoruz. Elindeki birçok şeyi hatta - Madame de Prie için saraydan uzak olması demek her şeyini kaybetmek demek - her şeyini kaybeden bir kadının ümitsizliğini, mutsuzluğunu ve adım adım yok oluşunu okuyoruz.
Kendini beğenmiş bu yüksek egolu insanın ölmeyi düşünürken bile ‘’Ölümüm herkes tarafından konuşulsun, gündem ben olayım’’ düşüncesinde olması bile kitaptaki ayrı bir detaydı.
Stefan Zweig yine çok az sayfada çok yoğun duygular yaşatıyor. Kadın psikolojisini bu kadar mükemmel anlatan başka bir yazar var mı bilmiyorum.
Psikolojik tahliller, ruhsal betimlemeler ve içsel çekişmeler beni çok etkiledi. Bu kadar yoğun duyguları okutan aynı şekilde hissettiren Stefan Zweig’in kalemini çok seviyorum ve kesinlikle tavsiye ediyorum.