Yazıldığı dönemi göz önüne aldığımızda gerçekten de modern anlamda bir roman örneğiyle karşılaşıyoruz. Her ne kadar "aşk" romanı olsa da Halit Ziya,sıradanlığın çok ötesinde bir üslupla esere imzasını atmış. Aile hayatının mahrem sayıldığı,bu tür anlatıların yeni yeni görülmeye başlandığı bir tarihte insanların iç dünyalarına,duyuşlarına,hayat karşısındaki duruşlarına bu kadar hakim olan bir yazar elbette hak ettiği yere oturtulmalıdır. Diğer eserlerinde olduğu gibi burada da halkın daha çok "üst sınıf" tabir edebileceğimiz karakterlerini seçmiş Halit Ziya. Vecdi bir doktor,Hüsam ise yazardır. Nigâr,-Vecdi'nin halasının kızı-her iki gencin de sevdiği kızdır. Vecdi,her ne kadar Nigâr'ı sevse de sevilmediğini öğrenince aradan çekilir. Hüsam ile Nigâr'ın mutluluklarını temin ederken aynı derecede üzüntüleri içinde saklar. Bu sır,ölüm döşeğinde iken yıllardır itiraf edemediklerini yazdığı defteri Hüsan'a vermekle açığa çıkar. Roman,adından da anlaşılacağı gibi bir ölünün tuttuğu defterden oluşmaktadır.
